8 dk.
02 Mayıs 2024
İslam'a Göre Kadınlar Tek Başına Yolculuğa Çıkamaz mı? | 1. Kısım-gorsel
Youtube Banner

İslam'a Göre Kadınlar Tek Başına Yolculuğa Çıkamaz mı? | 1. Kısım

Soru: Kadınların tek başlarına belli bir kilometreden öteye gidemediklerini duydum. Hatta uzaktan tanıdığım biri şu anda tek başına seyahat etmiyor. Niye böyle yapıyorlar? Bizim Müslüman kadınlar olarak günümüzde ne yapmamız lazım? Konu hakkında bilgilendirir misiniz? Teşekkür ederim.

 

Cevap: Öncelikle belirtmeliyiz ki Kur’an’da kadınların tek başlarına yolculuk yapmalarını yasaklayan bir ayet yoktur. Bu konudaki hükümleri hadis-i şeriflerden öğreniyoruz.

 

Efendimiz’in (sas) bu konudaki beyanlarına bakmadan önce de hadisler hakkında birtakım hususlar çok iyi bilinmelidir. Peygamberimiz'in (sas) belli hadislerindeki bazı ibarelerin iki yönü vardır:

 

Birincisi: Efendimiz’in (sas) mübarek ağızlarından şeref-sudûr olduğu kesin olan sözler doğrudan dine dair ise ve aksi yönde bir şey belirtilmemiş ise dini açıdan mutlak bağlayıcıdır. 

 

İkincisi: Efendimiz (sas) bir peygamber olmasının yanında aynı zamanda Medine Site Devletinin devlet başkanı, kendisine intikal eden davalarda hâkim, savaşlarda komutan, akraba ilişkilerinde de bir akrabadır. Bu bağlamda Efendimiz’in (sas) her sözü dini açıdan mutlak bağlayıcı olmak zorunda değildir.

 

Diğer yandan Efendimiz (sas) bazı hadislerinde bir hükmü belirttikten sonra o hükmün sebebini ifade etmemiş olabilir. Bu durumda önümüzde iki yol vardır:

 

Eğer Efendimiz (sas) bir hadiste ifade buyurduğu hükmün sebebini açıkça beyan etmemiş ise ve o hükmü bir peygamber olarak söylemiş ise bu herkes için bağlayıcıdır. 

 

Ancak Efendimiz (sas) sebebini açıkça belirtmediği herhangi bir hükmü, bir devlet başkanı olarak belirtmiş, bu rolüyle bir tasarrufta bulunmuş ise o tasarrufu başka bir devlet başkanı değiştirebilir, farklı bir tasarrufta bulunabilir demektir. Çünkü o hüküm dinî açıdan mutlak bağlayıcı olmadığı gibi hiçbir şartta değiştirilemez nitelikte de değildir.

 

Hadislerde Bağlam

 

Bu ayrımı oturttuktan sonra bir konuyla ilgili hadislerde o hadisin bağlamı konusu gündeme gelmelidir. Efendimiz’in (sas) sebebini söylemediği meselelerde bizim konunun bağlamını tespit etmemiz gerekir. Bu konu bir günah-sevap meselesi midir? Yoksa emniyet ve asayişle ilgili bir konu mudur? Yoksa hayatın olağan akışı içinde günlük pratikleri yönlendirme, hayatı daha kolay hâle getirme adına bir tavsiye midir? Hadislerde meselenin bu yönü fark edilmelidir.

 

Örneğin Hz. Enes’in (ra) rivayet ettiğine göre; “Nebi (sas) ayakta su içmekten alıkoymuştur.”1 Ancak sadece Hz. Enes’in (ra) naklettiği bu rivayete bakarak Efendimiz’in (sas) ayakta su içmeyi yasaklamasının dini bir haram mı yoksa sağlığa zararlı bir davranışı yapmamayı tavsiye etmek mi olup olmadığını net bir şekilde bilemeyiz. Bu konudaki farklı rivayetlere baktığımızda ise ayakta su içmenin kesin şekilde haram kılınmadığını anlarız. Çünkü konuyla ilgili farklı rivayetler bir araya getirilip incelendiğinde Efendimiz’in (sas) hem ayakta hem de otururken su içtiğini biliyoruz. Ayrıca Hz. Ali’nin de (ra) ayakta su içtiğini, insanların bunu tuhaf karşılamaları üzerine “İnsanlar ayakta su içmekten hoşlanmaz ve onu çirkin görür. Halbuki ben Nebi’nin (sas) şu anda yaptığımın aynısını yaptığını gördüm.”2 dediğini de Abdullah bin Ömer’in (ra) “Biz Rasulullah (sas) zamanında yürürken yerdik, ayakta iken de su içerdik.”3 dediğini de biliyoruz.

 

O hâlde Efendimiz’in (sas) ayakta su içmeyi yasaklamasının yahut insanlara ayakta su içmemeyi söylemesinin bir haramlık bildirmediğini, insanlara bunu alışkanlık hâline getirmemeleri yönünde bir tavsiye olduğunu söyleyebiliriz.

 

Ancak diğer yandan örneğin yırtıcı hayvanlar ile yırtıcı kuşların etlerinin yenmesinin haram olduğunu da yine hadislerden biliyoruz ve bu yasaklamanın basit bir tavsiye değil dini bir hüküm olduğunu da anlıyoruz.4

 

Yolculukla İlgili Hadisler

 

Efendimiz’in (sas) hem erkeklerin hem de kadınların yolculuklarıyla ilgili bazı mübarek sözlerinin olduğunu ve bu hadislerin sahih olduğunu biliyoruz. 

 

Bununla birlikte tarihsel süreç içerisinde şöyle bir sorun ortaya çıkmıştır: Hem erkeklerin hem kadınların yolculuğuyla ilgili hadislerden her nedense kadınların yolculuğunu kısıtlayan hadisler daha fazla yayılmıştır ve daha çok bilinmektedir. Erkeklerin yolculuklarını kısıtlayan hadisler ise gözden kaçmış gibidir. Bu konuda sahabe efendilerimizin hatası olduğunu söylemek makul değildir çünkü erkeklerle ilgili hadislerin kaynağı da onlardır. Ancak birkaç nesil geçince, büyük oranda tebe-i tabiin döneminden sonra kadınlarla ilgili kısıtlayıcı hadislerin ön plana çıkarılıp erkeklerle ilgili olanların geri plana alındığı da bir vakıadır. Şimdi konuyla ilgili sahih hadislere göz atalım.

 

Kadınların ve Erkeklerin Yolculuklarıyla İlgili Hadisler

 

Bir hadiste Efendimiz (sas); “Allah'a ve ahiret gününe inanan bir kadına, bir gece ve gündüz devam edecek bir mesafeye, yanında bir mahremi olmadıkça gitmesi helal değildir.”5 buyurmuştur. Bu hadiste kadınlar için yasak olan yolculuk süresi veya mesafesi bir günlük olarak belirtilmiştir.

 

Bir başka hadis-i şerifte de “Kadın, iki gecelik bir mesafeye eşi ya da mahremi olmadan yolculuk yapamaz (yapmasın).”6 buyrulur. Bu hadiste de yasaklanan yolculuk süresi veya mesafesinin iki gecelik olduğu anlaşılmaktadır.

 

Bir başka hadiste de “Bir kadın, yanında kendisine nikâh düşmeyen bir mahremi bulunmaksızın üç günlük bir yolculuğa çıkamaz.”7 buyrulur ki burada da yasaklanan süre veya mesafenin üç günlük olduğu açıktır.

 

Ancak yolculuk, yolculukla ilgili kısıtlamalar veya emir ve tavsiyeler sadece kadınlarla ilgili hadislerden ibaret değildir. O hâlde şimdi de erkeklerin yolculuklarıyla ilgili hadislere göz atalım:

 

Efendimiz (sas) yol arkadaşlığıyla ilgili bir hadiste “Şeytan tek başına olanla, iki kişi beraber olana sıkıntı verir. Eğer üç kişi olurlarsa onlara sıkıntı veremez.”8 buyurmuştur.

 

Bir başka hadiste de yine yolculuk ve yolcularla ilgili şöyle buyrulur: “Bir atlı bir şeytandır, iki atlı iki şeytandır, üç atlı bir gruptur (kafiledir).”9

 

Yolculukla ilgili cinsiyet belirtilmeyen, dolayısıyla erkeklerle ilgili olduğu anlaşılan bir hadiste de “Üç kişi yolculuğa çıktıkları taktirde, başlarına aralarından birisini emir (başkan) tayin etsinler.”10 buyurulur.

 

Yolculukla ilgili yukarıda zikrettiğimiz hadislerden ilk üçü kadınların yolculuğuyla, sonraki üçü ise erkeklerin yolculuğuyla ilgilidir. Bu hadislerin tamamı da sahihtir. 

 

Alimlerimiz ve Geleneksel Fetvalar

 

Fıkıh alimlerimiz ise sadece kadınların yalnız başlarına yolculuklarıyla ilgili hadisleri ele almışlar, kadınların yanlarında mahremleri olmadan tek başlarına yolculuk yapmalarına da “haram” veya “caiz değil” hükmünü vermişlerdir.

 

Ancak yukarıda zikrettiğimiz sonraki üç hadisten yola çıkarak erkeğin tek başına veya iki erkeğin iki kişi olarak yolculuk yapmalarına haram dememişlerdir. Yahut “Üç erkek yola çıkınca aralarından birini imam-başkan seçmeleri farzdır.” diyen de olmamıştır. Bugün de hiçbir müftü, hiçbir şeyh, hiçbir alim, hiçbir din görevlisi böyle bir fetva vermez.

 

Peki bu durum neyi göstermektedir?

 

Ortada hem erkeklerin hem kadınların yolculuklarıyla ilgili hadisler varken fıkıhçılarımızın erkeklere dair hadisleri bir kenara bırakıp kadınlara dair hadisleri bu kadar vurgulamaları, bu konudaki akıl yürütmelerinin pek de geçerli olmadığını göstermektedir.

 

Çünkü yolculuklar kadın kimliğini regl, çocuk doğurma ve emzirme gibi doğrudan etkileyen bir husus değildir. Fiziksel güç, toplumun bir parçası olma, Cuma veya cemaat namazları, cihad, para kazanma zorunluluğu gibi ikincil bir mesele de değildir. Bazı ayetlerde geçtiği şekliyle; edalı bir tavırla konuşmak,11 dikkat çekmek için ayaklarını/topuklarını yere vurarak yürümek12 gibi hususlardan da değildir. Bu nedenle yolculukla ilgili bir hükmün dayanağı doğrudan, salt cinsiyet olamaz. Ancak fiziksel zayıflık, kendini koruyamama gibi sebepler olabilir ki bu hususlar da kadınlar için erkeklere göre daha çok geçerli olabilir ancak yine de hükmün esası cinsiyet farkı olamaz.

 

O hâlde şunu söyleyebilirz ki; yolculukla ilgili erkekleri de kapsayan hadislere bakarak hiçbir alim; “Üç kişilik bir yolculukta başkan seçilmesi farzdır.” yahut “Tek başına yolculuk haram, iki kişilik yolculuk tahrimen mekruh, üç kişilik yolculuk caizdir.” gibi hükümler çıkarmamışsa sadece kadınların yolculuğu için farz veya haram hükmü çıkarmak da makul olmayacaktır.

Not: Bu yazının devamı, inşallah yarın internet sitemizde yayımlanacaktır.

 


 

1 ) Müslim, Eşribe, 112-113

2 ) Buhari, Eşribe, 16

3 ) Tirmizi, Hadis no: 1881

4 ) Buhari, Sayd, 15-16; Müslim, Sayd, 12

5 ) Buhari, Taksiru's- Salat 4; Müslim, Hacc 419, 422; Muvatta, İsti'zan 37; Ebu Davud, Menasik 2; Tirmizi, Rada 15

6 ) Buhari, Sayd, 26; Müslim, Hac, 417-418

7 ) Buhârî, Taksîru’s-Salât 4; Müslim 413 (1338)

8 ) Muvatta, İsti'zan 36

9 ) Muvatta, İsti'zan 25; Ebu Davud, Cihad 86; Tirmizi, Cihad 4

10 ) Ebu Davud, Cihad, 180

11 ) Ahzab, 32

12 ) Nur, 31