5 dk.
14 Mart 2024
Oruçlunun Ağız Kokusu-gorsel
Youtube Banner

Oruçlunun Ağız Kokusu

Hz. Ebu Hureyre’den nakledilen bir hadiste Efendimiz (sas) şöyle buyurmuştur: 

 

وَالَّذِي نَفْسُ مُحَمَّدٍ بِيَدِهِ لَخُلُوفُ فَمِ الصَّائِمِ أَطْيَبُ عِنْدَ اللَّهِ مِنْ رِيحِ الْمِسْك 

 

Nefsim kudret elinde olan Zat’a yemin ederim ki oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha güzeldir.”1

 

Bu hadis-i şerifte geçen bazı noktalara ayrı ayrı temas etmemiz yerinde olacaktır.

 

Birincisi: Efendimiz’in (sas) Yemini

 

Efendimiz (sas) bir konuyu anlatacağı zaman yemin ediyorsa çok önemli bir şey söyleyecek demektir. Diğer yandan bu yemindeki “nefis” kelimesi her zaman kötülüğü emreden nefs-i emmare değildir. Nefis kavramı temelde bir şeyin kendisi anlamına gelir. İnsan nefsi dediğimiz zaman da insanın bizzat kendisi, özü anlamına gelmektedir. Bu durumda Efendimiz (sas) “nefsim” dediği zaman kendi öz varlığını kastetmiştir. Dolayısıyla Efendimiz’in (sas) “Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki...” demesi kendi hayatını ortaya koyarak ettiği bir yemindir.

 

Efendimiz (sas) “Vallahi” diyerek de düz bir yemin etmeyi tercih edebilirdi. Ancak kendi mübarek zatını, kendi nefsini yani kendi varlığını ortaya koyması ve bunu doğrudan Allah Teala’nın kudretine izafe etmesi ettiği yeminin çok önemli olduğunun bir başka göstergesidir. Çünkü buradan anlaşılmaktadır ki yaratılmışların en seçkini olan Muhammed Mustafa’nın (Sallallahu aleyhi vesellem) nefsi dahi kendine sahip olmadığı gibi fiillerinde de Allah’ın ilmi, iradesi ve kudretinin haricinde bir serbestliğe sahip değildir.

 

Sonuç olarak Efendimiz’in (sas) bir konudan bahsederken tabiri caizse duygusal yoğunluğu fazla olan bir mesaj vermek isteyince bu şekilde yemin ettiğini söyleyebiliriz. 

 

İkincisi: Ağız Kokusu ve Manası

 

Bu hadiste orucun getirdiği rahatsızlık ve zorluklardan biri olan ağız kokusundan bahsedilmektedir. Açlıkla oluşan ağız kokusunun yoğunluğu bünyeden bünyeye, kişiden kişiye değişse de sosyal hayattaki konumu itibariyle insanlara sıkıntı verebilmektedir. Ancak hadiste bu kokunun misk kokusundan daha iyi, daha hoş olduğu belirtilmiştir. Misk kokusu, o zaman Arapların en iyi, en hoş bulduğu kokulardandır. Bugün bizim değişen zevklerimize göre en hoş, en güzel koku farklılaşabilir. Burada asıl mesele oruçlunun ağız kokusunun Allah katında, bizim bildiğimiz, koklamak istediğimiz, çevremizde olmasını arzu ettiğimiz en güzel kokudan daha güzel olmasıdır.

 

Üçüncüsü: Cennetteki Güzel Kokuların Kaynağı

 

Yine bu hadiste kişinin cennette ulaşacağı, tadacağı güzel koku nimetinin bu dünyada oruçlunun ağız kokusundan inşa edileceğine işaret ediliyor olabilir. Hadiste doğrudan böyle söylenmiş olmasa da hadisin manasından ve “Allah katında böyledir.” denmesinden bu şekilde bir sonuç çıkarılabilir. Evet, güzel koku da çevremizin güzel kokuyor olması da bir nimettir ve bu nimet cennette de devam edecektir.

 

Dördüncüsü: Meleklerin ve Hayırlı Ruhanilerin Besin Kaynağı

 

Hayırlı ruhanilerin ve meleklerin sevdiği hatta besin kaynağı olan şey, güzel kokudur. Bu çerçevede eğer oruçlunun ağız kokusu Allah katında güzelse melekler katında da güzel demektir. Onlar da onu arar, öyle bir kokuya sahip olan kişinin etrafında bulunmaya çalışır.

Oruç süresince kişiye negatif veya zor gelebilecek belli bir hâlin pozitifliğini, Allah katında nasıl güzel olduğunu bu çerçeveden görmekteyiz. Bununla bağlantılı olarak bir yerde oruçlu insanla karşılaştığımızda onun ağız kokusu bizi rahatsız ederse bu hadisi inanarak hatırımıza getirdiğimizde rahatsızlık hissimiz bir anda kesilecektir ve sabretmemiz kolaylaşacaktır. 

 

Oruçlu olmaktan kaynaklanan ve açıkça negatif olan tek bir durum vardır, o da açlıktan kaynaklanan kötü ağız kokusudur. Bize kötü gelen o koku Allah Teala katında böylesine kıymetli ise hâlsizlik, bazı şeyleri tam düşünememe, kan şekerinin düşmesinden kaynaklı kolayca sinirlenme gibi Allah rızası için tutulan oruçtan doğan negatiflikler de Allah katında değerlidir. Bunları kendimizde veya başkalarında gözlemlediğimizde ve o çerçevede kendimize veya başkasına karşı olumsuz bir tavır takınacağımızda meselenin Allah katındaki kıymetini hatırlayarak bir rahatlık, ferahlık bulabiliriz. Bunları bilerek kendimize “Ey nefsim, Allah bu mevzuda böyle bir mükafat vaad etmiş. Onu düşün, onu hesap et, oradan enerji bul.” diyebiliriz. 

 

Burada, mevzunun Allah katında öyle kıymetli olmasının insanları serbestçe rahatsız edebileceğimiz anlamına gelmediğinin altını çizmemiz gerekir. Çünkü mümin, insanların elinden dilinden başkalarının salim (selamette) olduğu, zarar görmediği, rahatsız olmadığı, endişe duymadığı kişidir. Eğer oruçluyken ağız kokusu, çevremizdeki insanları rahatsız edecekse misvak kullanmak veya sahurdan hemen önce dişleri fırçalamak gibi yöntemlerle mümkün mertebe ağız kokusu azaltılmaya çalışılmalıdır. Kişi kendi ağzının koktuğunu biliyorsa insanlarla konuşurken elini ağzına tutabilir, başka tarafa bakabilir veya konuşurken başkalarına çok yakın olmak gibi durumlardan mümkün mertebe kaçınabilir. Bunu bilip insanlara bu rahatsızlığı vermemeye veya bunu azaltmaya çalışmanın ekstra sevabı vardır. 

 


 

1 ) Müslim, Sıyam, 164