4 dk.
10 Mart 2022
Değerli olma arzumuzu hayra nasıl yönlendiririz?-gorsel
Youtube Banner

Değerli olma arzumuzu hayra nasıl yönlendiririz?

Soru: Bazı mizaçlardaki değerli olma arzusu nasıl hayra çevrilir, Allah'ın gözünde değerli olmak için çabalamak bu zaafı hayra çevirmenin yolu olabilir mi?

Cevap: İster herkeste bulunan duygular cinsinden olsun, ister bir mizaca bağlı hisler olsun, isterse marazî, psikolojik bozukluktan doğan meyiller olsun; insanın iç dünyasındaki her şey Allah-u Teala ile irtibatlandırılabilir.


Zaten “zikir” veya “kulluk = abdiyet” de aslen bu demektir veya en büyük meyvesi budur. Yani insanın asıl itibariyle sadece O'na yönelmesi, O'nu görmesi, O'nu bilmesi, O'ndan beklemesi, O'ndan istemesi, Onunla olmasıdır.

 



Yönlendirmenin ilk adımı:


 Bu açıdan “değerli olma duygusu” da tamamen Allah ile irtibatı kurulabilecek bir duygudur. Eğer insan içinde bu meyli duyuyorsa, bunun yönünü Allah’a çevirmeye çalışması da gerekir. Zira ihlasa ermek için bu gerekli bir şeydir.


Yapılması gereken bu çalışmanın yani mücahedenin önemli bir ayağı da bu konuda Allah’a dua etmek, bu hedefini de O'ndan istemektir. Zaten O'nun verdiklerinden başka da hiç bir şeye malik değiliz.


Diğer taraftan “Allah'ım, benim içimdeki bu değerli olma duygusunu Sana çevir; beni kulların gözünde değerli olmak için uğraşıp da iki dünyada da hüsrana uğrayanlardan eyleme” duasını eden bir insan; hislerinin kıblesini değiştirmek için ilk ciddi adımı da atmış olur. Daha sonra “Allah'ım; bana, beni senin gözünde değerli kılacak haller, ameller, sözler ve ibadetlerle muvaffak kıl” duası ile ikinci basamağa çıkılabilir.



Bu hissin hikmeti:


Denilebilir ki, insana bu “kendini başkalarına beğendirme duygusu” zaten kendini Allah’a beğendirmeye çalışsın diye verilmiştir. Biz, sadece duygularımızla motive olabiliriz yani insanları motive edip, bir şeyler yapma konusunda enerji veren mekanizma, duygulardır. Zihin, yön verebilir ama motive etmez. Beden ise sadece biyolojik yaşamı sürdürmeye yönelik temel faktörlere yönelik motivasyon üretir, gerisi için sadece binek ve vasıta olur.


Yani bedenimiz bir araba ise, zihnimiz direksiyon ve gaz-fren mekanizması, duygularımız ise motor ve akaryakıttır.


Bu yüzden bir insanda çok güçlü bir “değerli olma hissi” bulunması kötü değildir; doğru kullanılırsa Allahın hoşnut ve razı olacağı bir kul olmak için ona büyük bir motivasyon sağlar.



Asıl değerli, Değerlinin değer verdiğidir:


 Bu konuda şunu hatırlasak asıl noktayı yakalamış oluruz: Kendisinin değerli görülmesini isteyen birisi, elbette, daha büyük ve kıymetli insanların verdiği değerden daha hoşnut olur. Mesela üniversitede verdiğiniz bir cevabın, rastgele bir sınıf arkadaşınız tarafından takdir edilmesi başka şeydir; dersin asistanın “aferin”i başka şeydir; bölümdeki en esaslı profesörün tebrik etmesi ise bambaşka bir şeydir.


Yani insan asıl değer hissini; en büyük, en yüce, en alim, en kudretli, en zengin, en güzel.. olan Allah-u Teala’nın ona değer vermesi ile hissedecektir. Her açıdan en kıymetli O'dur çünkü.



Eğer O'nu tasavvur edemiyorsak:


Bazen insan, gençliği ve tecrübesizliği; veya çok soyut düşün(e)memesi; veya cehaleti ve bilinmesi gereken bazı şeyleri bilmemesi; ya da bazı dünyevi meyillerinin çok şiddetli olması yüzünden; zihnen farketse de, “Sadece Allah bana değer versin” yeter diye düşünemez; böyle hissedemez.


Bu durumda, bir ara adım olarak Allah’ın değer verdiği kişiler tarafından değer görme çabasına girilmesi tavsiye edilir.


Mesela Allah-u Teala’yı bir şahıs olarak tasavvur edemeyen çoğu insan; Efendimiz’i tahayyül edebilir ve “böyle yaparsam Muhammed (sav) beni sever”, “şu ameli yaparsam peygamberimiz bana kıymet verir” gibi düşünebilir.


Bazılarının zihninde Efendimiz(sallallahu aleyhi vesellem) de bir şahsiyet olarak oluşmaz. Bu kişiler de kendilerine dinlerini öğreten, onlara rehberlik eden; dindar ve alim kişilerin yanı şeyh, hoca, öğretmen, dindar anneanne.. nin gözünde değerli olmaya çalışmak;  bizi doğru tarafa yönlendirecektir.

Benzeri şekilde, mesela karşı cinsin gözünde değerli arzumuz varsa bu hissimizi de “dindar bir kız/erkek” tarafından beğenilmeye; salih/saliha birinin değer vereceği hal ve fillerde bulunmaya çalışarak hayra yönlendirebiliriz.