Deprem musibetinden ve zararlarından korunmak için edilebiecek dualar
Deprem anında ve sonrasında okuyabileceğimiz duaları korunma amaçlı olanlar ve gönlümüze huzur, sekine verme amaçlı olanlar şeklinde ikiye ayırabiliriz. Bu yazımızda korunma amaçlı edilebilecek dualardan bahsedeceğiz.
Korunma amaçlı edilebilecek dualar:
Deprem esnasında şok dalgasını hissederken veya herhangi bir zararın bize erişme ihtimali varken, ki buna açlık ve üşüme gibi hâller de dahildir, tekrarlayabileceğimiz en güzel dua:
Bismillâhilležî lâ yeđurru mâa ismihî
şey’un fil arđi ve lâ fis semâi
ve huves semîul alîm.
"Allahın o ismiyle ki, o isim beraberinde zarar veremez hiç bir şey, ne yerde ve ne de gökte. Ve O duamızı işitmekte ve bizim halimiz ve tüm alemi bilmektedir."
بِسْمِ الله الّذِي لا يَضُرّ مَعَ اسْمِهِ شَيْءٌ في الأرْضِ وَلا في السّمَاءِ وَهُوَ السّمِيعُ العَلِيمُ
Tefsirli bir besmele diyebileceğimiz bu duanın koruma etkileri geniştir; bir matematik problemi veya bulmacayla uğraşırken çözümü göremediğimizde veya bir şeyi tamir ederken takıldığımızda, küçük bir çocuğun veya ilgilenmemiz gereken bir hayvanın huzursuzluğunda ve benzeri pek çok yerde bu dua okunabilir. “Bismillahillezi” zikri burada saydığımızda küçük görünen ama hayat kalitesini etkileyecek şeylerde çözüm veya kolaylık sağladığı gibi; en büyük şeylere karşı da bir koruma temin eder. Daha doğru bir ifade ile, Allah-u Teala'nın daimi olan koruması ve yardımı ile, bizim eksik ve gediklerimiz yüzünden aramızda oluşmuş olan perdeleri aralar, engelleri azaltır veya tamamen kaldırır.
Tüm dua ve yakarışlarda olduğu gibi gönülden teveccühün gücü ve Allah’a itimadın büyüklüğü ölçüsünde daha çabuk ve büyük sonuçlar verse de; inanan bir kulun kafası dağınık, kalbi karışık bir hâldeyken bile söylemesi karşılıksız kalmaz.
Bir tehlikeden korkulduğunda düzenli olarak okunabilecek pek çok dua hadislerde ve büyük ulemamızın zikirlerinde geçmektedir. Örnek olarak:
1-) “Kim akşamladığı zaman bunu 3 kere söylerse o gecenin humması ona zarar vermez.”
(Ahmed, Nesai)
أَعـوذُ بِكَلِمـاتِ اللّهِ التّـامّـاتِ مِنْ شَـرِّ ما خَلَـق
(Eûzu bikelimâtillahi’t-temmâti min şerri ma halak)
Anlamı: Yarattıklarının şerrinden Allah’ın eksiksiz kelimelerine sığınırım.
2-) Hz. İbni Abbas'ın (r.a) rivayetine göre; bir adam Hz. Peygamber’in huzuruna gelerek şikayette bulundu;
“Ya Resulallah başım dertten kurtulmuyor. Başıma gelecek felaket, afet ve musibetlerden korkuyorum.” dedi.
Allah Resulü Hz. Peygamber (s.a.v) ise o adama şöyle buyurdu;
Sabahları şöyle dua et:
Bismillâhi ala nefsî ve ehlî ve mâlî.
بِسْمِ اَللَّهِ عَلَى نَفْسِى وَ مَالىِ وَ دِينِى
Anlamı: Allah'ın ismiyle, kendimi, âilemi ve malımı Allah'a havâle ediyor, O'nun yüce himâyesine bırakıyorum.
(İbni Sünni, Hâkim, De’avat 1902, ibni Hıbban, İbni Ebi Şeybe)
3-) Bismillâhi žiş şe’n, aźîmil burhân, şedîdis sulŧân.
Mâ şâe allâhu kân, eûžu billâhi mineş şeyŧân.
Anlamı: İstediği her şeye ol deyip olduruveren, varlığına asla ve kat'a bir şüphe bulunmayan, burhân sahibi, yaptırım ve yasaklama gücü çok şiddetli/güçlü olan Allah'ın adıyla.
4-) Allâhumme ente rabbî, lâ ilahe illâ ente,
aleyke tevekkeltu ve ente rabbul arşil kerîm.
Mâşâallâhu kâne ve mâ lem yeşe’ lem yekun,
ve lâ ĥavle ve lâ quvvete illâ billâhil aliyyil aźîm.
A’lemu ennellâhe alâ kulli şey’in qadîr
ve ennellâhe qad eĥaŧa bi kulli şey’in ilmâ.
Allâhumme inni eûžu bike min şerri nefsî
ve min şerri kulli dâbbetin ente âħižun bi nâsıyetihâ.
İnne rabbi alâ sıraŧin mustaqîm.
"Ey Allah'ım! Sen benim Rabb'imsin! Senden başka ilah yoktur. Ben sadece sana dayanıp güvendim. Sen yüce arşın sahibisin! Allah neyi dilerse o olur; dilemedikleri ise olmaz. Günahlardan dönüp ibadetlere yöneliş ancak yüce ve büyük olan Allah'ın kuvvet ve kudretiyledir. Ben biliyorum ki Allah'ın her şeye gücü yeter ve O'nun ilmi her şeyi kapsamaktadır. Ey Allah'ım! Ben nefsimin şerrinden sana sığınıyorum. Ayrıca perçemleri senin elinde olan diğer bütün canlılardan da sana sığınıyorum. Şüphe yoktur ki benim Rabb'im dosdoğru bir yol üzerindedir."
(Beyhaki, el-Esma ve's-Sıfat, hadis no: 344)
5-) Bismillah (Allah’ın adıyla)
Mâ şâe allâh (Allah’ın dilediği olur), lâ yesûqul ħayra illâ mâ şâe allâh. (Hayra sevk sadece Allah’ın dilemesi-izniyle olur)
Mâ şâe allâh (Allah’ın dilediği olur), lâ yeśrifus sûe illâ mâ şâe allâh. (Şerrin tasarrufu ancak Allah’ın dilemesi-izni iledir)
Mâ şâe allâh (Allah’ın dilediği olur), mâ yekûnu min ni’metin fe min allâhi mâ şâe allâh. (Allah’ın dilediğinin haricinde bir nimet yoktur)
Mâ şâe allâh (Allah’ın dilediği olur), tevekkelnâ alâllâhi ve ni’mel vekîl. (Allah’a tevekkül ederiz, O ne güzel vekildir)
Lâ ĥavle ve lâ quvvete illâ billâhil aliyyil aźîm. (Havl ve kuvvet (veya güç ve kuvvet) sadece O’nundur)
6-) Ayetel kürsi ve İhlas, Felak ve Nas sureleri; sabah ve akşamları 3’er kere okunabilir.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Akşam ve sabah üç kere İhlas Suresini ve Muavvezeteyni, (yani) Felak ve Nas Surelerini oku! (Çünkü) Her şeyden sana yeter!”
Ebu Davud 5082, Tirmizi 3624, Albânî Sahihu’l-Cami’ 4406
7-) Allâhumme innî (aśbaĥtu | emseytu)
minke fî ni’metin ve âfiyetin ve setrin.
Fe etimme ni’meteke aleyye ve âfiyeteke ve setreke
fid dunyâ vel âħireh.
اَللَّهُمَّ إِنِّي أَصْبَحْتُ مِنْكَ فِي نِعْمَةٍ وَعَافِيَةٍ وَسَتْرٍ، فَأَتِمَّ نِعْمَتَكَ عَلَيَّ وَعَافِيَتَكَ وَسَتْرَكَ فِي الدُّنْيَا وَاْلآخِرَةِ.
Anlamı: Allah'ım, şu sabaha/akşama Senden gelen bir nimet, afiyet ile ve günahlarım örtülmüş olarak çıktım. (Öyleyse) dünyada ve Ahiret'te üzerimdeki nimetini, afiyetini ve günahlarımı örtmeni tamamla."
Anlamı şükür olsa da içinde geçen "Bana olan nimetin, afiyetin ve örtüp korumanı devamlı kıl." ibaresi nedeniyle bu duayı okumakta da fayda vardır. Buradaki ibarelerden "asbahtu = sabaha erdim", "emseytu = akşama eriştim" anlamlarında olarak sabah ve akşam ayrı ayrı okunur. Ama okurken araya "ve" koyarak "asbahtu ve emseytu" olarak okumak da verimli bir seçenektir. Çünkü bu duaları daima tam sabah ve akşam saatlerinde okumak mümkün olmayabilir.
Bu kısa dua ve zikirlere ek olarak, Muhyiddin ibni Arabi’nin tertip ettiği şu dua da büyük koruma sağlar.
Bismillahirraĥmânirraĥîm.
Subĥâne men elceme kulle cebbârin bi qudretihi.
Ve eĥâŧe ilmuhu bi mâ fî berrihi ve baĥrihi.
Ve teĥaśśantu bi esmâilletî eqfâluhâl aźâmetu lillâhi
ve miftâĥuhâ lâ ĥavle ve lâ quvvete illâ billâhil aliyyil aźîm.
Allâhumme bi nûri vechike,
iĥfiźnî min eşrâri ħalqik,
ve aĥfaźnî yâ men setruhu cemîl,
yâ vâĥiden qable kulli eĥad,
yâ vâĥiden ba’de kulli eĥad.
Lâ tekilnî li eĥadin bi ĥaqqi qul huvellallâhu eĥad.
İy vallâhu eĥad, iy vallâhi, iy vallâhi, iy vallâhi.
Allâhuś śamed, iy vallâhi, iy vallâhi.
Lem yelid, lâ vallâhi, lâ vallâhi, lâ vallâhi.
Allâhumme
bi ĥaqqi hâžihis sûretil meniyyetiş şerîfeti,
es’eluke en teĥcubenî
fî kulli şerrin yenzilu mines semâi
ve min kulli şerrin yeħrucu minel arđi
ve min kulli şerrin mâ teliduhun nâsâu
bi elfin lâ ĥavle ve lâ quvvete illâ billâhil aliyyil aźîm.
Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla,
Tahakküm ve baskıyı meslek hâline getiren zalimlere kudretiyle gem vuran ve karada ve denizde mevcut olan her şeyi ilmiyle kuşatan yüce Allah Sübhan’dır, her türlü eksiklikten münezzeh ve her türlü kemal vasıfları ile muttasıftır. Ben de, O’nun kilitleri “el azametülillah/ Azamet Allah’ın şanıdır.” ve anahtarı “La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim/ Gerçek havl ve kuvvet yalnız ululuk ve azamet tahtının yegâne sahibi olan Allah’a aittir.” kelime ve hakikatleri olan isimlerine sığındım.
Ey o birbirinden güzel isimlerin sahibi olan Yüceler Yücesi Allahım! Nur-u vechin hakkı için bu kulunu şerir kulların kötülüklerinden koru. Ey herkesten önce ve sonra Vahit/tek olan ve kullarını en güzel şekilde koruyup kollayan Rabbim! Beni de muhafaza buyur. De ki “O, Allah’tır gerçek ilahtır ve birdir.” ayeti kerimesi hakkı için beni kimseye terk etme. Kasem olsun ki Allah birdir. Kasem olsun Allah’a. Allah Samet’tir. Kasem olsun Allah’a ki öyledir. Doğurmamıştır. Hayır, yemin olsun Allah’a ki doğurmamıştır. Doğurulmamıştır. Hayır, yemin olsun Allah’a ki doğurulmamıştır. Hiçbir şey de O’na denk olmamıştır. Hayır yemin olsun Allah’a ki hiçbir şey O’na denk olmamıştır.
Allahım bu harika ve şerefi pek yüce olan İhlas sure-i celilesi hakkı için beni gökten inen, yerden çıkan ve anaların doğduklarından kaynaklanan bütün kötülük ve zararlardan koru. Bin “la havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim.” hakkı için duamı kabul buyur Allahım!
Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla. De ki, “O Allah’tır, gerçek ilahtır ve birdir. Allah Samet’tir, ne doğurmuş ne doğurulmuştur. Ne de herhangi bir şey O’na denktir. Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla. “De ki: Sabahın Rabbine sığınırım yarattığı şeylerin şerrinden. Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden. Düğümlere üfleyip büyü yapan büyücü kadınların şerrinden ve haset ettiği zaman hasetçinin şerrinden.
Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla. De ki: İnsanların Rabbine, insanların yegane Hükümdarına, insanların İlahına sığınırım. O sinsi şeytanın şerrinden. O ki insanların kalplerine vesvese verir. O şeytan cinlerden de olur insanlardan da. Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla. Bütün Hamdler, övgüler âlemlerin Rabbi Allah’adır. Rahman ve Rahim O’dur. Din gününün, hesap gününün tek hakimidir. (Haydi öyleyse deyiniz): Yalnız Sana ibadet eder yalnız Sen’den medet umarız. Bizi doğru yola nimet ve lütfuna mazhar ettiklerinin yoluna ilet, gazaba uğrayanların ve sapkınlarınkine değil. Amin.