Dua 101 | Dua Nedir, Nasıl Dua Etmeli?
Dua, arzularımızı ve korkularımızı; yani elde etmek ve kaçınmak istediklerimizi Allah-u Teala’ya kavli (sözlü) olarak arz etmemizdir. Duayı sesli olarak söylememiz veya içimizden ifade etmemiz arasında fark yoktur.
Hemen bir ayrımın altını çizelim, günlük dilde ‘istek, arzu’ kelimeleri ile ‘dua’ kelimesi birbirine karıştırılır; “Şöyle bir şey istiyorum” yerine “şöyle bir duamız vardı” denilir; şarkılarda, türkülerde de böyle geçer. Oysa ikisi başka şeylerdir.
Bu çerçevede:
1. Bir isteğinizi bizzat şuurlu bir biçimde Allah'a yönelerek, O'na hitap ederek, O'ndan istemedikçe dua etmiş olmazsınız. Evet, Allah kalplerde olanları da bilir, o ayrı ama direkt Allah'a yönelip istemedikçe o kalbinizden geçenler dua olmaz. Bir gün dua ederim hayali kurmanız da dua değildir.
Dua etmeyi planlamanız da dua değildir. Bir istediğinizin olması da dua değildir. Tekrar edelim; sadece bilinçli bir biçimde, gönlünüzden Allah'a yönelerek, O'ndan bekleyerek, O'ndan istemeniz duadır.
2. İnsanın istediği herhangi bir şey onun için hayırlı veya şerli olabilir. Ama dua etmek her zaman hayırlıdır.
a) Bir insan gönlüne düşen bir şeyi istemeye başlamadan önce; araştırmalı, düşünmeli, varsa uzmanına/tecrübelisine sormalı, istişare etmeli.. derken bir karar vermeli. Bir şeyi hedeflemeden, “ben bunu istiyorum” demeden önce iyi düşünmeli.
b) Ama insan ister iyice düşünsün, isterse de gönlüne söz geçirememiş olsun; Allah’a el açıp O'ndan istemesi kesinlikle hayırdır, bunda hiç şer yoktur. Allah ona ya dilediği şeyi aynen verir, ya daha güzelini verir, ya ettiği duanın karşılığında kendisini gelecek musibetlerden korur ya da ettiği dua nispetinde günahını affeder. Kişi, Allah'a dua etmekten asla zararlı çıkmaz.
3. Dua insanın Allah’ın kulu olmasına direkt bağlı olduğu için, her zaman ve her yerde ve her pozisyonda.. dua edilebilir. Gezerken veya yatarken, abdestliyken veya gusül abdesti almayı gerektiren bir durumdayken, dini kaidelere bağlı bir hayat yaşarken veya günahlara boğulmuşken… Kişi Allah’ın kulu olduğu sürece dua edebilir ve etmelidir.
4. Bununla beraber, dua ederken gönlün Allah’a tam teveccühü açısından yapılabilecek şeyler de vardır. Abdestliyken, bir farz namazı veya sırf dua için kılınacak 2 rekatlık nafile namaz sonrası; kıbleye dönmek, elleri açmak, yalnız olmak gibi şeyler daha verimli bir dua için faydalıdır fakat şart değildir.
5. İnsan duaya başlamadan önce ve dua sırasında,
ı) Allah’ın onu o anda işitiyor olduğunu
ıı) halini çok iyi bildiğini
ııı) Kudretinin her şeye yeteceğini
iv) hazinesinde her şeyin bulunduğunu
v) cömert olduğunu
vi) Kendisinden istenmesini sevdiğini ve emrettiğini
vıı) duasını da mutlaka en güzel şekilde (aynen veya daha güzeliyle) kabul edeceğini düşünmeli ve bilmelidir.
6. İdeal bir dua,
i) besmeleyle başlamalı
ıı) başında ve sonunda salavat bulundurmalı
ııı) başlangıç kısmında Allah'a verdiği nimetler için şükür içermeli
iv) günahlara istiğfar barındırmalı
v) istenen şeyle alakalı esmaül hüsna ve peygamber duaları biliniyorsa onları da kullanmalı
vi) isteğini açık ve kesin bir dille ifade etmeli. Evet kesin ifadelerle, “ver” diyerek istemeli
vıı) Fatihayla bitmeli
vııı) farklı zamanlarda tekrar etmeli
ix) mümkün olursa teheccüd vaktinde edilmelidir.
Hasılı dua, insanın Allahla direkt iletişim kurabilmesinin en kestirme yoludur ve ruhun Allahla konuşmasıdır. Bu ibadete gereken önemi vermek, inananlar için son derece faydalı olacaktır.