


Duam Kabul Olmuyor | Allah'a Gücenmek
Allah’a küsülür mü? Allah’a kırgınlık günah mı?
Allah’a karşı gönül kırgınlığı yakınlığın ve imanda derinleşmenin bir durağı olabilir. Zira kişi sevdiğine kırılır. Ancak bu kırgınlık hissi farklı noktalara ilerleyip kişiyi isyana sürüklememelidir.
Başımıza gelen musibetler imtihan mı ceza mı?
Musibetler imtihan da olabilir, ceza da olabilir. Hem imtihan hem ceza fonksiyonunu aynı anda yerine getiriyor da olabilir.
Allah’a kırgınlık/küsme imanımı zedeler mi, bu durumla nasıl baş ederim?
Bu duygu Allah’a yakınlık ve imanda derinleşmenin bir merhalesi olabilir. “Uzaklık” değil, yol üzerinde bir durak olarak görebilirsiniz. Sabırla ve iç muhasebeyle geçilebilecek bir duraktır. Yeter ki yolu gerisin geri dönmeyin, isyana düşmeyin.
Çok dua ettim ama olmadı, neyi düzeltmeliyim?
Duanız belki de kabul oldu ama siz kabul olmadığını sanıyorsunuz. Bir küçük çocuk doktora gitse, ben hastayım bana şu ilacı ver dese doktor ne yapmalı? Tamam deyip hemen o ilacı mı vermeli yoksa çocuğu güzelce muayene edip, o ilacın ona faydalı olup-olmadığına bakıp ona göre mi vermeli?
Eğer Allah'a karşı kırgınlık ondan uzaklaşma değilse, manevi olarak ne işe yaramaktadır?
Bu manevi imtihanın temel amacı kişinin kendi benliğini (egosunu) kırmasına yardımcı olmaktır denilebilir. Benlik kırılmadığında yapılan iyi ameller dahi kişisel çıkarlar için olabilir ve manevi bir kazanç sağlamayabilir. Bu kırgınlık kişinin amellerini saflaştıran bir imtihan işlevi görür.
Bu manevi imtihanın mükafatı veya nihai hedefi nedir?
Bu zorlu imtihanı başarıyla tamamlamanın iki büyük mükafatı vardır: Bu dünyada amellerde tam bir samimiyet olan ihlâsa ulaşmak ve ahirette Allah’ın cemalini (Cemal-i İlahi) görme şerefine ermek.
Benliğin ezilmesi nedir ve hangi yollarla gerçekleşir?
“Benliğin ezilmesi,” kişinin kendi egosunu ve nefsani arzularını bir kenara bırakıp hayatının merkezine Allah’ın rızasını koyarak O’nun iradesine tam teslim olmasıdır. Bu durum genellikle şu dört yolla gerçekleşir: Israrla istenen duanın kabul olmaması, uzun süren fakirlik veya başarısızlık, çok sevilen bir şeyin tekrar tekrar kaybedilmesi ve bir manevi rehbere tam teslimiyet.
Zorluklar yüzünden ibadetlerimi (örneğin nafile namazları) eskisi gibi yapamıyorum. Bu durumu nasıl yorumlamalıyım?
Bu durum nefis ile yapılan bir savaş olarak görülmelidir. Bu savaşta nafile ibadetleri terk etmek gibi durumlar, geçici olarak kaybedilmiş mevziler gibidir ancak bu savaşın tamamen kaybedildiği anlamına gelmez. Bu durumu pes etmek için bir bahane olarak görmek yerine, yeniden toparlanıp nefse karşı manevi bir mücadele başlatmak gerekir.