6 dk.
19 Nisan 2023
Hz. Havva niçin Hz. Adem'in kaburga kemiğinden yaratılmıştır?-gorsel
Youtube Banner

Hz. Havva niçin Hz. Adem'in kaburga kemiğinden yaratılmıştır?

Soru: Allah “Bir şeyi yaratmayı dilerse ona ol der, hemen oluverir.” demesine rağmen Hz. Havva’nın yaratılması için neden Hz. Adem’in kaburga kemiğine ihtiyaç duyulmuştur?
 

Cevap: Soruda ve sorunun dayandığı düşünce tarzında birbiri içinde ve birden fazla mantık ve bilgi hatası vardır.
 

Birincisi: Allah Teala’nın Hz. Havva validemizi yaratırken Hz. Adem’in (as) kaburga kemiğini kullandığına dair ifade Kur’an’a ait değildir. Sahih hadislere dayalı da değildir. Bu ifade Tevrat’a aittir.

 

Tevrat’ta; “Rab Tanrı Adem’e derin bir uyku verdi. Âdem uyurken, RAB Tanrı onun kaburga kemiklerinden birini alıp yerini etle kapadı. Adem’den aldığı kaburga kemiğinden bir kadın yaratarak onu Adem’e getirdi.”1 denilir.

 

Kur’an’da “Ey insanlar! Sizi bir tek kişiden yaratan ve ondan da eşini yaratıp o ikisinden birçok erkekler ve kadınlar türeten Rabbinize karşı gelmekten sakının.”2 ayeti vardır. Bu ayetteki “Ondan da eşini yaratan” ibaresindeki “Ondan” zamirini Hz. Adem (as) olarak anlayan ve Hz. Adem’in eşinin Hz. Adem’den yaratıldığını düşünen bazı tefsirciler olmuştur. Ancak bu düşünce ayetin lafzından zorunlu olarak çıkarılabilecek bir mana değildir. Çünkü “Ondan” zamiri, Hz. Adem’in de yaratıldığı ve her iki insandan farklı bir öze de işaret etmektedir. Zaten konuyu bu şekilde anlayan tefsirciler de olmuştur.

 

Konuyla ilgili aktarılan ve sıhhatinde şüphe bulunan hadis ise şu şekildedir: “Kim Allah’a ve Ahiret gününe iman ediyorsa komşusuna eziyet etmesin. Bir de kadınlar hakkında birbirinize hayır tavsiye ediniz. Çünkü onlar kaburga kemiğinden yaratılmışlardır. Kaburga kemiğinin en eğri yeri en uç kısmıdır. Onu doğrultmaya kalkarsan kırarsın. Kendi halinde bırakırsan, eğriliğine devam eder (ondan öyle yararlanırsın). Onun için sizler kadınlar hakkında birbirinize hayır tavsiye ediniz.”3

 

Söz konusu hadisin farklı versiyonları mevcuttur ve diğer versiyonlarda “Kadın kaburga kemiği gibidir.” ibaresi de yer almaktadır.4

 

Bu hadisi inceleyen hadis alimlerinden İmam Nevevi bu sözün hadis olmadığını, fıkıhçılara ait bir ifade olduğunu belirtmiştir. İbn Hacer ise hadisteki ibarelerin benzetme olduğunu söylemiştir. Kısacası hadis uleması bu hadisten (ki hadis sıhhat açısından yeterince kuvvetli görülmemiştir ancak velev ki sahih olsa bile) Hz. Havva’nın fiziksel olarak Hz. Adem’in kaburga kemiğinden bir parçadan yaratıldığını anlamamışlardır. Ancak bazı tefsirlerde Tevrat’taki ibareler hakikat olarak algılanmış ve konu hakkındaki zayıf hadise de istinaden Tevrat’la uyumlu olabilecek bazı açıklamalarda bulunulmuştur. Ataerkil kültürün baskın dinamikleri de işin içine girince Hz. Havva’nın Hz. Adem’in kaburga kemiğinden yaratıldığına dair bir anlayış İslam’a ait zannedilmiştir.

 

Sonuçta hangi tefsir kitabında ve hangi alimin eserinde geçerse geçsin bu anlayış İslam’a, Kur’an’a ve sahih hadislere ait değildir. Dolayısıyla bu sorunun cevabını Müslümanlardan beklememek gerekir.

 

İkincisi: Allah Teala’nın bir şeye “Ol!” deyince olduracak kadar kudretli olması meselesi başkadır, Onun yeryüzünde yarattığı varlıkların hepsinin bu şekilde olup olmamaları başkadır. Allah Teala Kur’an’da bu alemdeki varlıkları tedricen, kademe kademe, hâlden hâle geçirerek yarattığını zaten beyan buyurmaktadır.5 Yaratılışın tedricen olduğuna işaret eden hadisler de vardır.6 Diğer yandan bu aleme dair gözlemlerimiz de bu yöndedir. Örneğin Allah Teala güneşe “Ol” deyince güneş hemen oluvermemiştir. Güneşin güneş hâline gelmesi yıldızlararası gazlardan ve tozlardan oluşan karışımdan bir moleküler bulutun oluşması, bu gazların yoğunlaşması ile başlayıp yüzlerce yıl süren karmaşık bir süreci içermektedir. İnsanın ana rahminde başlayıp doğuma kadar giden oluşum süreçleri, yağmurların yağması, tohumların çiçek veya ağaç hâline gelmeleri hep yaratılıştaki tedriciliği, kademeli ilerlemeyi göstermektedir. Ancak has ve hususi mucizeler konusunda Allah Teala’nın bir şeyi tek bir defada ve aniden, dolayısıyla “Ol!” deyince olduruverecek bir şekilde yaratması söz konusudur. Hz. İsa’ya (as) gökten sofra indirilmesi, Hz. Musa’nın (as) önünde denizin yarılması, Hz. Meryem’in (as) Hz. İsa’yı (as) babasız doğurması gibi meseleler böyledir ancak bunlar da nadir olaylardır.

 

Sonuç olarak Allah Teala’nın “Ol!” deyince olduracak bir kudrete sahip olması o kudreti kainattaki her yaratılışta kullandığı, yaratılan her şeyi o şekilde yarattığı anlamına gelmemektedir.

 

Üçüncüsü: Matematiksel işlemlerde “sonsuz” kavramı bir sayı olarak kabul edilip işleme sayı olarak dahil edilirse sonuçlar anlamsızlaşır. Bu nedenle “Sonsuz eksi sonsuz eşittir sıfır.” denilemez. Çünkü “sonsuz”, bir sayı değildir. Sonsuz kavramının işaret ettiği herhangi bir şey yoktur. Aynı şekilde “Allah Teala’nın sonsuz kudreti var, o zaman o kudreti her zaman her yerde sonsuz şekilde işletmelidir.” şeklindeki bir değerlendirme de bizleri abese, anlamsızlığa götürecektir. 

 

Güneşte var olan enerji miktarı bize göre bir cins sonsuzdur. Ancak belli bir alanda bizim üzerimize veya metrekareye düşen güneş enerjisi miktarının belli bir sınırı vardır. Benzer şekilde Allah Teala’nın kudreti, ilmi veya hükmünün sınırsızlığı başka bir meseledir, o sonsuz ilmin, sonsuz kudretin ve sonsuz iradenin bizim dünyamızda, bizim algılarımızla görünen, anlaşılabilen tecellileri başka bir şeydir.

 

Diğer yandan Allah Teala bu dünyadaki işleyişi mucizeler dışında kanunlara bağlamıştır. Hatta mucizeler de daha soyut bir manada farklı kanunlara bağlıdır. Bu nedenle her peygamber her istediği zaman bir mucize göstermemiştir. Dolayısıyla yaratılış konusundaki meseleleri de Allah Teala’nın kanunları ekseninde anlamak ve öyle değerlendirmek lazımdır. 

 

Sonuç olarak; Hz. Havva’nın Hz. Adem’in kaburga kemiğinden yaratıldığına dair iddia İslam’ın iddiası olmadığı için bu soru Müslümanların sorunu değildir. 

 

Ayrıca Allah Teala’nın yaratması bizim algı dünyamız açısından sonsuz kudretin sonsuz tecellilerini kavrayabileceğimiz bir boyutta gerçekleşmemektedir. Bu yönüyle de soru anlamsızdır.


1 ) Tevrat: Yaratılış 2:21-24

2 ) Nisa,1 

3 ) Buhari, Nikah, 80; Müslim, Rada, 60

4 ) Buhari, Nikah, 79; Müslim, Rada, 65

5 ) Rum, 27, 54; Secde, 7; Fatır, 1; Kamer 49

6 ) Buhari, Enbiya, 1, Kader, 1; Müslim, Kader, 1