4 dk.
28 Temmuz 2024
Hz İsa'nın (as) Havarilerine Vahiy mi İndi?-gorsel
Youtube Banner

Hz İsa'nın (as) Havarilerine Vahiy mi İndi?

Soru: Kur'an-ı Kerim'de Hz. İsa'nın havarilerine vahyedildiği yazıyor. Hz. İsa'nın havarileri peygamber miydi ki onlara vahyedilmişti? Ya da Hz. İsa'nın havarilerinin bir nevi bir nevi vahiy ile müşerref oldukları söylenebilir mi?

 

Cevap: Yüce Allah Kur’an’da Hani Havarilere “Bana ve elçime iman edin!” diye vahyetmiştim. Onlar da “İman ettik, bizim Allah’a teslim olmuş kişiler (Müslümanlar) olduğumuza sen de şahit ol!” demişlerdi. demişlerdi.”1 buyurmaktadır.

 

Pek çok alanda bir kelimenin sözlük anlamı ile terim anlamı farklı manaları ifade eder. Örneğin “edebiyat” kelime anlamı olarak edeb kökünden gelir ve temelde zarafet ile güzel ahlak demektir. Bir disiplin olarak edebiyat ise insanların sözlü ve yazılı ifadelerinde hata yapmalarını önlemek için ortaya konan kurallar bütününü ifade eder. Terim anlamı olarak da sözlü ve yazılı dil aracılığıyla gerçekleştirilen bir güzel sanat etkinliğini ifade eder.

 

Vahiy kelimesi kelime anlamı olarak bir şeyi hızlı ve gizli bir şekilde söylemek, işaret etmek, başkalarını haberdar edecek bir mesajı iletmek anlamına gelir. Terim olarak ise Allah Teala’nın bir mesajı peygamberine aracı kullanarak veya aracısız bildirmesi demektir. Dolayısıyla vahyin kelime/sözlük anlamı ile terim anlamı birbirine karıştırılmamalıdır.

 

“Vahiy” kelimesi Kur’an’da yetmişten fazla ve genellikle terim anlamı ile kullanılmıştır. Ancak bazı ayetlerde terim anlamı dışında kelime anlamı ile kullanıldığı da olmuştur.

 

Örneğin;

  •  “Allah her semaya görevini vahyetti.”2
  • “Ve rabbin bal arısına şöyle vahyetti: “Dağlardan, ağaçlardan ve insanların kurdukları çardaklardan kendine yuvalar edin.”3
  • “Üzerine Allah'ın adı anılmadan kesilen hayvanlardan yemeyin. Kuşkusuz bu büyük günahtır. Gerçekten şeytanlar dostlarına, sizinle mücadele etmeleri için vahyederler. Eğer onlara uyarsanız şüphesiz siz de Allah'a ortak koşanlar olursunuz.”4 ayetlerinde vahiy kelimesi kelime anlamıyla, yani bir mesajı hızlı ve gizli bir şekilde iletme anlamıyla kullanılmıştır. Hatta şeytanların bile dostlarına vahyedebileceklerinden yani telkinde bulunabileceklerinden söz edilmektedir.

 

O hâlde vahiy kelimesinin geçtiği her yerde bu kelimeyi Allah Teala’nın peygamber olarak seçtiği kullarına ilettiği mesaj manasında anlamak doğru değildir.

 

Cahiliye dönemi Arapları veya müşrikler de vahiy kelimesini genellikle bu şekilde anlamışlardır. Örneğin cahiliye dönemi şairlerinden olan Alkame bin Abede bir şiirinde; “Erkek deve kuşu öterek ve şakıyarak vahyediyor eşine / Tıpkı Rumların kendi aralarında anlaştıkları dil gibi kendi saraylarında…” der ki burada da vahiy kelimesi Tanrının bir kuluna bir mesaj iletmesi değil iki canlı varlıktan birinin diğerine gizli veya başkalarının bilemeyeceği bir mesaj iletmesi anlamında kullanılmıştır.

 

Bu durumda Kur’an’ın indiği dönemde Arapların “vahiy” kelimesini sadece terim anlamıyla değil kelime anlamıyla da kullandıklarını söyleyebiliriz. O dönem Araplarının veya sahabe efendilerimizin “Allah havarilere vahyettiğini söylüyor. O zaman havariler peygamber mi veya vahye mazhar olabilecek kadar özel kullar mı?” diye sormadıklarını, akıllarına böyle bir şey gelmediğini ifade edebiliriz. Çünkü onlar bu ayrımları yapabilmektedir.

 

Havariler ve İlham

 

Havari; seçilmiş, dost, birine ciddi derecede yardım eden, kendini bir davaya adamış insan gibi anlamlara gelir. Hz. İsa’nın (as) havarileri de Kur’an’da övgüyle bahsedilen insanlardır. Bu yönüyle de onların Cenab-ı Allah'tan gelen ilham esintilerine açık olmaları normal karşılanmalıdır. Zaten Efendimiz (sas) de bir hadislerinde “Sizden önceki ümmetler içinde ilham verilen kimseler vardı. Eğer ümmetimin arasında böylesi bulunuyorsa o Ömer’dir.” buyurmuştur.5

 

Bu yönüyle Kur’an’da Hz. Musa’nın (as) annesine de vahyedildiği bildirilmiştir6 ve alimlerimiz bu vahyi genellikle ilham kelimesiyle tefsir etmişlerdir.

 

Demek ki vahyin türleri vardır ve her vahyetme Allah Teala’nın peygamberlerine bildirdiği mesajı ifade etmez veya Allah Teala’nın her vahyettiği peygamber olmak zorunda değildir.

Havariler de peygamber değildir ve peygamberlere gönderilen vahiy cinsinden bir vahye mazhar olmamışlardır diyebiliriz.
 


 

1 Maide, 111

2 Fussilet, 12

3 Nahl, 68

4 En’âm, 121

5 Buhari, Enbiya, 54; Müslim, Fezailü’s-Sahabe, 23

6 Kasas, 7