İncinme İncitenden
Soru: Travma şeklinde değil de bir konuda kümülatif biçimde, düzenli olarak negatif tavırlara maruz kalmışsak nasıl davranmalıyız? O konuyu yeniden güzelce ele alabilmemiz nasıl mümkün olur?
Cevap: Öncelikle belirtmeliyiz ki ister travmatik ister kümülatif şekilde olsun bir insan bir psikiyatr tarafından anksiyete ve benzeri bir psikolojik bozukluk tanısı almış ise ve doktor ilaç kullanmasını tavsiye ediyorsa bu durumda ilaç kullanmalıdır.1 Dolayısıyla öncelik tıbbi şartların yerine getirilmesidir.
Bunun dışında ister travmatik, yani bir anda olsun; ister kümülatif, yani zamana yayılmış şekilde olsun negatifliklere maruz kalma konusunda insanın her zaman yapabileceği şeyler vardır.
“(Ey insanlar!) Sizin bir kısmınızı diğer bir kısmınıza imtihan (vesilesi) kıldık; (bakalım) sabredecek misiniz? Rabbin her şeyi hakkıyla görmektedir.”2 ayeti de meseleyi bir imtihan unsuru olarak görmemizi ve öyle değerlendirmemizi mümkün kılmaktadır. Klasik tefsirlerde ayetin şöyle bir işari manası bulunduğu belirtilmiştir: “Ey insanlar! Sizin bir kısmınızı diğer bir kısmınıza imtihan (vesilesi) kıldık; fakirleri zenginlerle, peygamberleri kendilerine gönderildikleri kimselerin düşmanlıkları ve eziyetleri ile, hastaları sıhhatli kimselerle, güçsüzleri yüksek mevki sâhipleriyle, halkı sultanlarla, toplumun alt tabakalarını soylularla, körleri görenlerle, güçsüzleri güçlülerle denedik.”3 Bu manaların içine elbette “Size kötü davrananlarla sizi denedik/deniyoruz.” ibarelerinin eklenmesi de gayet mümkündür.
“Eğer karşılık (ceza) vermek isterseniz size yapılanın aynıyla mukabele edin. Sabrederseniz and olsun ki bu, sabredenler için daha iyidir.”4 ayeti de karşı karşıya kaldığımız haksızlıklar veya negatiflikler karşısında meselenin hukuki boyutu itibariyle gerekenin yapılabileceğini göstermektedir. Elbette uğradığımız haksızlıklar veya karşı karşıya kaldığımız negatiflikler bazen hukuki boyutu olan meseleler olabilir. Meselenin bu kısmı şimdilik konumuz dışındadır. Ancak hukuki boyutu olmayan veya tazmin edilmesi gereken bir hak doğurmayan, daha kişisel veya sivil alanlarda gerçekleşecek negatiflikler konusunda Allah Teala’nın asıl razı olduğu davranışın sabretmemiz olduğunu da ortaya koymaktadır.
Bu noktada “sabretmek” kavramının pek çok aşaması olmakla birlikte esas olarak “kötülüğe karşı kötülük üretmeme” şeklinde değerlendirilmesi mümkündür ve bazen gereklidir.
Bu konuda öncelikle bilinmesi ve fark edilmesi gereken şudur: Herhangi bir olumsuz harekete, söze vb. maruz kaldığımız zaman bizi kötü etkileyen asıl şey başkalarının bize yaptığını düşündüğümüz negatif sözler veya davranışlar değil bizim kendi negatif hislerimizdir. Bu noktada bizi asıl bloke eden şey de, karşıt negatif duygularımızı açıkça ve güçlü bir şekilde ifade etmemiz, kendimizi o negatif duygulara kaptırmamız ve bundan şikayet etmemizdir.
Bu bağlamda bir insan negatif olmama egzersizlerini yaparsa ve bu egzersizleri artırarak devam ederse, başka insanlardan şikâyet etmeyi hem içsel hem de sözsel olarak bırakırsa karşı tarafın ürettiği negatiflikler o insanı zaten pek etkilemeyecektir. Bu konudaki egzersizler ise öncelikle negatif hisleri dışsal olarak ifade etmeme, dile getirmeme noktasından içsel olarak da ifade etmeme noktasına kadar pek çok aşamada gerçekleşebilecektir.
Unutmayalım ki içimizde kendimizi kapattığımız hapisleri inşa eden biziz. Ellerimiz ve ayaklarımızdaki prangaları inşa eden de biziz.
Negatif duyguları ifade etmek oldukça yaygındır ve çoğu zaman masum bir davranış olarak görülür. Özellikle karşı tarafın bize yönelik negatif ifadelerine ve davranışlarına karşı negatif duygular ve ifadeler üretmek daha da masum hatta bazen gerekli gibi düşünülür.
Oysa negatif duyguları ifade etmek nimetleri azaltan bir etkiye sahiptir. Kişinin darlık hissetmesine de yol açar.
Diğer yandan insan negatif duyguları ifade etmemeyi başardıkça, her seferinde yeniden ifade etmedikçe, bu çabasını dua ve ilim ile bir şuur kazanma gayretiyle de destekleyip devam ettirdikçe parça parça, nokta nokta diğer negatif hâllerini de görecektir. Bu hâllerini gördükçe de onları aşması daha kolay olacaktır. Dolayısıyla konu ister kümülatif ister travmatik olsun, ister akut ister kronik olsun temel ilaç negatif duyguyu ifade etmemektir.
İncitenden İncinmemek
Bu noktada Hace Muhammed Lütfi (ra) Hazretlerinin;
Âşık der incidenden
İncinme incidenden
Kemâlde noksân imiş
İncinen incidenden5
mısraları da konuyla doğrudan ilgilidir ve önemli bir gerçeği ifade etmektedir.
Çünkü, negatif olmamak yahut şairin dediği gibi “incitenden incinmemek” bir açıdan oldukça kolaydır. Ancak bir açıdan da maalesef ne okulda ne ailede ne camide bu eğitimi almamış olduğumuz için negatif olmama egzersizleri bu konuda belli bir birikime ulaşana kadar zor gelebilecektir. Fakat o birikim noktasına ulaştıktan sonra kolaylaşacaktır. Bu aynen spora başlayan birisinin başlarda zorlanması daha sonra kolayca spor yapabilmesi gibidir. Yahut günde 10 sayfa Kur’an okumaya alışmanın başlarda zor gelmesi, sonra günde 10 sayfa Kur’an okumadan rahat edemeyecek hâle gelmek ve o 10 sayfayı okumanın kolaylaşması gibidir. Dolayısıyla her konuda böyle olduğu gibi negatif olmamaya veya negatif duyguları ifade etmemeye alışmak da başlarda zor gelirken bir süre sonra son derece kolaylaşacaktır.
1 ) Ayrıntılı bilgi için bkz; Antidepresan Kullanmak Caiz midir?
2 ) Furkan, 20
3 ) İsmail Hakkı Bursevi, Ruhu’l Beyan Tefsiri, c. 13, s. 452
4 ) Nahl, 126
5 ) Hace Muhammed Lutfi, Hulasatu’l Hakayık ve Mektubat-ı Hace Muhammed Lutfi, s. 644