5 dk.
14 Şubat 2024
IT Sektöründe Birden Fazla İşte Çalışmak-gorsel
Youtube Banner

IT Sektöründe Birden Fazla İşte Çalışmak

Soru: IT sektöründe çalışmaktayım. Benimle aynı sektörde çalışan çevremdeki bazı insanlar aynı anda birden fazla yerde birden çalışabiliyorlar. Özellikle pandemiden sonra evden çalışmaların artmasıyla bu durum gerçekleşmeye başladı. Böyle bir imkân benim önümde de mevcut fakat bu durumun caiz olup olmayacağı konusunda şüphelerim var.

 

Cevap: Aynı anda birden fazla işte çalışmanın kendi başına bir haramlığı yoktur. Ancak şirketlerle yapılan sözleşmeler açısından ve Müslümanın/müminin verdiği sözü yerine getirmesi, ahitlere sadık kalması, güvenilir bir insan olması ve emanete ihanet etmemesi gibi açılardan haram olma ihtimali vardır. Şöyle ki:

 

Sık rastlanan bir durum olarak; bir firma çalıştırdığı kişilerden günde örneğin sekiz saat çalışmasını istemiş ise bu sekiz saatlik çalışma esası; iş arkadaşları arasındaki sohbetler, yemek ve içecek almalar gibi nedenlerle altı saate düşüyor olabilir. Bu hususa dikkat edilmelidir.

 

Bir firma günlük 6 saat mesai belirlemiş ancak günlük-haftalık vb. somut hedefler koymuş, bu hedefler de günde iki-üç saatte yahut bir haftada değil de iki-üç günde bitiyorsa o firmanın çalışanından günün altı saatinin tamamını işyerinde geçirmesini isteyemez, buna hakkı olmaz. Tabii sözleşmede aksi durumlar belirtilmemişse bu böyledir.

 

Benzer şekilde bir insan evden çalışırken gerçekten hakkını vererek çalıştığı şirketin kendisinden istediği görevleri yerine getiriyor, işle alakalı sözleşme hükümlerine uygun davranıyorsa ve işini de aksatmıyorsa birden fazla işte çalışabilir. Bu konuda ölçüt mesai saatleri değildir. Pek çok sektörde bir alışkanlık olarak veya başka türlü nasıl yapılacağı bilinmediği için ücretler çalışma saatleri üzerinden belirlenmektedir. Ancak çalışma saatinin basit bir formaliteden öte bir anlam taşımadığı, asıl önemli olanın günlük veya haftalık hedeflerin tutturulması, verilen somut görevlerin bitirilmesi, bir ürünün veya projenin tamamlanması gibi durumların söz konusu olduğu şirketlerde “Ben günde sekiz saatlik çalışma üzerine sözleşme yaptım. Bugünkü veya bu haftaki işimi de bitirdim ama sekiz saati tamamlamam lazım.” demek şart değildir. Ancak çalışma saatinin gerçekten önemli olduğu danışmanlık, avukatlık gibi işlerde çalışma saatlerine riayet etmek önemlidir. Çalışma saatlerinin önemsiz olduğu, önemli olanın verilen işlerin tamamlanması olduğu işler için, sözleşme şartlarında buna engel olacak bir madde yoksa “Ek iş yapmak caiz değildir.” denilemez.

 

Bazı sektörlerde veya firmalarda çalışanla işveren arasında imzalanan sözleşmede çalışanın aynı sektörde başka bir firmada çalışamayacağı belirtilmiş ise yahut bazı yazılım şirketlerinde de “Çalışan kendi boş zamanlarında bile yapmış olsa ürettiği projeler ve yazdığı kodlar copyright veya telif hakları açısından firmaya ait sayılır. Çalışan kendi bilgisayarını firmaya ait bir iş dışında kullanamaz. Çalışan, x firmasında çalıştığı sürece aynı sektörde başka bir firmayla çalışamaz.” gibi belirgin sözleşme maddeleri varsa bu durumda sözleşme hükümlerine aykırı bir şekilde ayrı bir işte çalışmak caiz olmayacaktır.

 

Diğer yandan bir firmada işverenin çalışanından tam olarak ne istediği iyi bilinmelidir. Örneğin işveren, çalışanından günde sekiz saat boyunca bilgisayar ekranı açık kalacak şekilde bilgisayarın başında oturmasını istemiş ve bunu sözleşmede açıkça belirtmiş olabilir. Ancak bundan kastı gün içinde sadece bir kere muhtemel olan bir güvenlik sıkıntısı nedeniyle anında müdahale edilmesini sağlamak veya başka spesifik bir işlem de olabilir. Böylesi detay hususlar da gözetilmelidir. Dolayısıyla çalışan böylesi durumlarda sadece sözleşmede günde sekiz saat ekran başında boş da olsa oturma maddesi geçtiği için kendisini gerçekten de günde sekiz saat ekran başında oturmak zorunda hissetmeyebilir. Sonuç olarak sözleşmenin aslî hükümlerine her zaman uygun davranmak gerekir. Detay veya formalite hükümler ise çalışan ve işveren arasındaki durumlara göre değişebilir.

 

Haramlık doğurabilecek bir başka önemli husus da şudur: Özellikle IT sektöründe çalışan bir insan kendisini bu konuda yeterli hissedebilir. Bu nedenle aynı anda birden fazla işte çalışmayı problemli görmeyebilir. Ancak çalışma alanları arttıkça çalışma kalitesini de düşürmüş olabilir. Genellikle bir çalışan günlük örneğin sekiz saatlik mesaisinin zaten dört-beş saatini yoğun ve verimli çalışarak geçirir. Geri kalan zamanlar kısa ara vermeler, küçük molalar, yemek veya özel iletişimlerle geçmektedir. Bu nedenle birden fazla işte çalışan kişiler çalıştığı firmalardan birisi için kaliteli, verimli işler üretirken diğerine aynı kalitede işler yapamayabilir. Bu hususa da dikkat edilmesi gerekecektir.

 

Son olarak çalışanların yaptıkları işlerin hakkını vermeleri, kendilerinden beklenen performansı sağlamaları, ikinci bir işte çalıştığı için verimliliği ve performansı ikiye bölmemeleri önemlidir.

 

Bir başka mesele de aynı anda başka bir yerde çalışma durumunda önceki çalışılan yere haber vermenin gerekip gerekmediğidir. Burada da öncelikle sözleşme hükümleri esas alınmalıdır. Sözleşmede bu konuda özel bir hüküm yoksa çalışanın ikinci işte çalıştığını veya çalışacağını haber vermesi gerekmez. Ancak performans düşüklüğü gibi durumlarda kendisine sorulduğunda ikinci bir işte çalıştığını haber vermek zorunda kalmışsa bu durum zaten başlı başına şüpheli bir durumdur. Çünkü performans düşüklüğü çalışanın ikinci bir işte çalışması nedeniyle yaptığı işin hakkını vermediğini göstermektedir.

 

Sonuç olarak diyebiliriz ki: 

 

Bu gibi durumlarda öncelikle sözleşme hükümleri esas alınmalıdır. Sözleşmede ikinci bir işte çalışmamak gibi hükümler var ise ikinci işte çalışmak caiz olmayacaktır. 

 

Yine sözleşmede, çalışanın yazdığı kodların başka bir yerde kullanılamayacağı, çalışanın kullandığı bilgisayarın da başka bir işte kullanılamayacağı gibi özel hükümler varsa bu hükümlere de aykırı davranılmamalıdır. 

 

Ancak sözleşmede somut olarak bu tür maddeler yoksa ve çalışan ikinci işte çalışması durumunda her iki işi de hakkını vererek yapabileceğini düşünüyorsa ve gerçekten de bunu yapabiliyorsa o zaman bir haramlıktan söz edilemez.