Yurtdışında Kredi ile Ev Almak
Soru: Ev alma konusunda çok çeşitli şeyler söyleniyor. Fetva isteyen elbet bulabilir. Bu mesele herkesin bir şey söylediği, herkesin bir yönünden tutup fetva verdiği bir hâl aldı. Ben bu soruyu kendim ve pek çok arkadaşım için soruyorum. Avrupa'da kredi ile ev almak caiz mi? Çeşitli yönleriyle ele alıp cevaplarsanız memnun olurum.
Cevap: Öncelikle şunu ifade etmeliyiz ki bu çok farklı boyutları olan, katmanlı bir mesele. Bu yazıda konu hakkında özet niteliğinde kısa bir yanıt vermeye çalışacağız. İlerleyen zamanlarda bu konuya dair daha detaylı yazılar paylaşmayı planlıyoruz.
Birincisi: Kendisi belirli olan ev, araba, iş makinesi gibi taşınır veya taşınmaz mallar için belli bir peşinatı bankaya ödeyip sonra kalan kısmın adına ister faiz ister başka bir şey denilsin taksitlendirilmesi o malın bize taksitle satılması gibidir. Bu taksitlerin adına faiz, kredi veya başka bir şey denilmesi durumu değiştirmez.
Bizim borçlarımızın ödemesi bitinceye kadar o mal üzerinde direkt tasarruf hakkımızın bulunmaması yani malın ipotekli bulunması ve krediyle almış olduğumuz evi ve arabayı direkt satamamamız durumunda fiilen faizli kredi alınmış olmamaktadır. Aynı şekilde aldığımız bir evin borcunun henüz örneğin yüzde altmışını ödemiş isek kalan yüzde kırk halen bankaya ait demektir. Borç tamamen bitmeden herhangi bir satış durumunda kalınması hâlinde o evin ancak yüzde altmışlık kısmının bizde kalacağı bilinmektedir. Bu durumda da faizli kredi alınmış olmamaktadır.
Gerçek bir malın satışında araya bir finansörün (soru örneğinde bankanın) girip, peşin fiyatını verip daha sonra o malı bize taksitle satması da İslami açıdan faiz değildir. Bunun adı murabahadır. Murabaha kavramı fıkıh literatüründe alış fiyatı veya maliyetin üzerine belirli bir kar eklenerek yapılan, güvene dayalı satış sözleşmelerini ifade eder. Bu satış türü bütün mezheplerce caiz kabul edilmiştir. Sadece Malikiler sözleşmede bazı durumların doğru beyan edilmediği zaman ortaya bazı sorunlar çıkabileceğinden bahisle tercih edilmemesi gerektiğini söylemişlerdir ancak onlar da “caiz değil” dememişlerdir.
Günümüzde de murabaha kavramı Türkiye Katılım Bankaları Birliği tarafından şöyle tarif edilmektedir: “Sermaye sağlayan finansal kurum kredi vermek yerine müşterinin almak istediği bir ürünü ya da varlığı üçüncü bir taraftan satın alıp maliyetin üzerine kâr ekleyerek müşteriye sattığı bir sözleşme türüdür. Ödeme gelecek bir tarihte toplu olarak ya da taksitli bir şekilde gerçekleştirilebilir ve sözleşmede belirtilir. Finans kurumu, ürünü müşteriye teslim edene kadar var olan riski üstlenir.”1
Avrupa’da da yapılan işlem bu şekildeyse, bu yöntemle ev almanın caiz olduğunu söyleyebiliriz.
Bu tip işlemlerde alınacak olan taşınır veya taşınmaz mal ister ilk ev ister ikinci ev veya ister ilk araba ister ikinci araba olsun fark etmemektedir. Bu türden satışlar umumen caizdir.
Fakat belirliliği bulunmayan genel tüketici kredisi gibi kredileri yani nakit bir parayı alıp daha sonra bu paranın daha fazlasını ödemek caiz değildir. Hangi para birimiyle olursa olsun fark etmez, faiz budur ve böyle tarif edilmiştir.
Önce gerçek bir malı satın alıp sonra borcun ödenmediği bir durumda, bir imkân bulunca onun krediye dönüştürülmesi de faizdir. Özellikle de daha önce böyle bir sözleşme yapılmamışsa bu durumun faiz olacağı açıktır. Hatta cahiliye döneminde faizli işlemlerin çoğu bu şekildedir. Buna ek olarak daha sonra faizli ödeme durumu ortaya çıkan bir anlaşma gereğince ödenen borçlarda bir aksama olması hâlinde o borcun yeniden taksitlendirilmesi ve faizlendirilerek yeni bir şekle sokulması işlemi de bir faiz işlemidir. Çünkü işlem nakit para üzerinden gerçekleşmektedir.
Ancak daha baştan belirli bir malın 12 ay taksitli satılmasının caiz olması gibi sabit ve belirli ürünlerin yani soruda geçtiği hâliyle örneğin belirli bir evin de taksitle satın alınması, aracı olarak bankanın kullanılması da caizdir. Zaten ev kredileri de genellikle bu şekilde çalışmaktadır.
Bir evin fiyatının bir kısmının peşin olarak ödenmesi de bu durumun caiz olmasını değiştirmemektedir.
Zaten ister Türkiye’deki ister yurt dışındaki faizsiz finans kurumları genellikle murabaha sistemi ile çalışmaktadırlar. Aslında kredili ev alma veya mortgage ile ev alma işlemleri de leasing gibidir ve teknik olarak bunlar da faiz değildir. Caizdir.
1 https://tkbb.org.tr/katilim-sozluk/344