3 dk.
04 Mart 2022
Beddua etmek caiz midir?-gorsel
Youtube Banner

Beddua etmek caiz midir?

Soru: Beddua etmek caiz midir? Peki caizse, güzel bir şey midir?

 

Cevap: Bu konuda insanların kafasını karıştıran husus “Esas önemli olan, fiilin mahiyeti değil, niyeti ve neticesidir.” kaidesini unutmalarıdır.


Bir insanın ayağını kesmek güzel midir? Eğer sağlıklı bir insanı sakat bırakıyorsa çirkin, kangrenli bir insanın yaşamasını sağlıyorsa güzeldir.


Bir köpeği öldürmek iyi midir? Kendi halinde bir köpeği öldürmek kötüdür, kuduz bir köpeği itlaf etmek iyidir.


Savaş iyi midir? Başka ülkeleri sömürmek için, sadece işgal etmek için yapılıyorsa kötüdür; kendi ülkeni savunmak veya Hitler gibi bir insanlık düşmanını durdurmak için yapılıyorsa iyidir.


Örnekler uzatılabilir.


Aslında Kur'an ve hadislerde “dua/beddua” ayrımı yoktur. Bütün dilekler için “dua” tabiri kullanılmıştır. Bir duayı etmenin iyi veya kötü olması da hedeflenen neticenin iyi veya kötü olmasına bağlıdır.


Bu açıdan aslında “Allah'ım salâhı ve güzelliği arttır.” duası ile “Allah'ım fesadı ve çirkinliği yok et.” duası aynı mealdedir. “Allah'ım senin dinine yardımcı olmaya çalışanlara kuvvet ver” duası, “Allah'ım senin dinine yardımcı olmaya çalışanlara zarar verenleri zayıf düşür” duası ile aynı anlamdadır; tıpkı “Allah'ım şu hastaya şifa ver.” duası ile “Allah'ım bu insanı hasta eden mikropları kahret, kanser hücrelerini öldür!” duasının aynı olduğu gibi.


Bir masuma edilen beddua kötü, bir zalime edilen beddua iyidir.

Tabii ki bir insan, ağzına kötü kelimeleri hiç almak istemeyebilir. Bu da aslında bir yönüyle İslam ahlakındandır, Hz. Osman da böyle bir insandı mesela. Bu mizaçta kişiler istedikleri hayırlı sonucu ifade eden kelimelerle dua edebilirler. Mesela zalimlere beddua etmek yerine “Allah'ım dünyanın dört bir yanında zulüm altında inleyen mazlumları bir şekilde kurtar. Zulümler bitsin!” diyebilirler.


Diğer taraftan bazı insanlar da Hz. Ömer mizaçlıdır, onlar da dertlerini Hz. Ömer gibi ifade edebilirler, bu da İslam ahlaki içindedir. Mesela “Allah'ım, dünyanın dört bir tarafında mazlumları inim inim inleten zalimleri kahret, onlara türlü türlü belalar ver, öyle ki zulmetmeye fırsat bulamasınlar. Zulümler bitsin!” diyebilirler.


Görüldüğü gibi iki dua da aslında aynı şeyi istemektedir, dolayısıyla ikisi de iyidir.
Kuran'da peygamber duaları olarak her ikisi de vardır. Hz Nuh(1) ve Hz Musa’nın(2) duaları Hz. Ömer'in duaları gibidir, Hz. İbrahim’in yaklaşımı(3) ve duaları Hz. Osman'ın duaları gibidir ve üçü de ulul-azm peygamberlerdendir.


Peki ya en güzel örnek olan Efendimiz (sas)? Onda her ikisi de vardır. Bize kalsa o anda helaki hak etmiş Taif halkına rahmet anlamında hidayet duası(4) etmişliği veya Uhud savaşı sonrası rahmet duası olduğu gibi; Bi’r-i Maune faciası müsebbiplerine(5) veya Mekke halkına umumen, bazı önde gelen Mekkeli müşriklere isim isim yaptığı beddualar(6) da vardır ve bunların hepsi de kabul edilmişdir.


Hidayet duası her zaman güzeldir. Eğer bedduayı seçmişsek, sadece şunu unutmayalım. O anda bize zararı dokunan insan bir Ebu Cehil gibi cehennem odunu mudur yoksa Halid bin Velid gibi müstakbel bir İslam kahramanı mıdır bilmiyoruz. O yüzden “Hidayete istidadı yoksa…” gibi bir ön şartla bedduamızı ifade etmenin daha hayırlı olacağı kanaatindeyiz.

 


1) Nuh, 28

2) Yunus, 88

3) Bakara, 128 – 129; İbrahim, 36 – 37; Mümtehine, 5

4) Buhârî, Bed’ü’l-Halk, 7; Müslim, Cihâd, 111

5) Vâkidî, I, 350, Sahih al-Bukhari 4090

6) Sahih al-Bukhari, 3960