5 dk.
27 Mayıs 2022
Dövme yaptırmanın dinen hükmü nedir?-gorsel
Youtube Banner

Dövme yaptırmanın dinen hükmü nedir?

Soru: Dövme yaptırmanın hükmüyle ilgili bilgi verir misiniz?

 

Cevap: Dövme yaptırmayı Efendimiz (sav) yasaklamıştır. Bu konudaki elimizdeki hadis sahihtir.(1)

 

Bazı insanların bu hükmü Kur'an'da açıkça geçmemesi nedeniyle reddettiklerine şahit olabilirsiniz ama haram ve helali öğrenebileceğimiz tek kaynak Kur'an değildir. Kur'an'da pek çok önemli hakikat ifade edilse de o hükümlerin ayrıntılarını veya hayata nasıl geçirileceğini, bazen de farklı hükümleri Efendimiz (sav) ile öğreniriz. Efendimiz(sav) dövmeyi açıkça yasaklamıştır.

 

(Daha doğru bir ifadeyle) Efendimiz (sav) bize Allah-u Teala’nın yasaklarını ifade etmiştir. Ancak yasak veya haram deyince bazı zahmetlerle karşılaşabiliyoruz. Haram ifadesi bir kümeyi ifade eder. Yani mesela, bir adamı öldürmek de haramdır, onu yaralamak da haramdır, yüzüne karşı hakaret etmek de haramdır, arkasından “Bu adam ne kadar da uykucu.” gibi basit görülebilecek bir sözle gıybet etmek de haramdır. Ancak dikkat edilirse bu haramların hepsi aynı şiddette değildir. Bir insanı öldürmek bütün insanlığı öldürmek gibidir. Bu çok şiddetli bir haramdır. Hakkında "uykucu" şeklinde gıybet edildiğini duyan birisi buna gülüp geçebilir. Bununla gıybetin haram olmadığını veya basit bir haram olduğunu kast etmiyoruz ancak bir insanı öldürmekle örneği verilen gıybetin aynı şiddette olmadığı da açıktır.

 

Dövme yasağı da en büyük günahlardan veya yasaklardan biri değildir. Ancak yine de yasaklanmıştır.

 

Diğer yandan dövmede kullanılan mürekkep derinin altında bulunduğu ve deri üzerinde su geçirmez bir tabaka oluşturmadığı için gusle de abdeste de mani değildir. 

 

Meselenin bir diğer yönünü ise dövme uygulamasının popülaritesi oluşturmaktadır. Mevcut çağda, özellikle gençler arasında popüler bir uygulama olan dövme orijinal, ilgi çekici ve çarpıcı gelebiliyor. Bu da kendini ifade etmede belirli bir cazibe oluşturuyor denilebilir. Bundan 50 yıl kadar önce bu konunun şimdiki kadar sorulmamasının nedeni de budur. Çünkü o dönemde böyle bir moda yoktur.

 

Sonuçta dövme, sadece (domuz etinin yasak kılınması gibi)(2) ahkam olarak yasaklanmıştır. Domuz etinin, hikmetleri açıkça ifade edilmeden yasaklanması hükmü karşısında illaki "Domuz etinin şu zararı vardır." gibi değerlendirmelere girmeden “Evet, hüküm budur.” diyoruz. Bu konuda ilk tavrımız Müslüman olarak “Demek ki ahkam buymuş.” demektir. Dövme yasağı da bunun gibidir. Bu yasağın anlayabildiğimiz ve tespit edebildiğimiz muhtemel hikmetlerine gelince: 

 

Birincisi; insanın bedeni kendisine emanettir. Yani bedenimiz, üzerinde istediğimiz her tasarrufu yapabileceğimiz malımız değildir. Bu çerçevede insanların bedenleri üzerindeki tasarruflarına Allah-u Teala da farklı kısıtlamalar getirmiştir. Yani siz bedeninizi komple aç bırakıp intihar edemeyeceğiniz gibi, bedeninizin her bölümünü her yerde her şekilde ortaya koyamayacağınız gibi, yine bedeninizin üzerinde kalıcı olarak dövme gibi bir tasarrufta da bulunamazsınız. Mesela herhangi bir tıbbi gereklilik olmadan rastgele bir biçimde dişinizi çektirip yerine altın diş de yaptıramazsınız. Yine dişinizi çektirip boş da bırakamazsınız. Kendi kulağınızı da kesemezsiniz. Bedeniniz size emanettir. Onun üzerine bazı tasarruflara izin verilmiştir, bazılarına izin verilmemiştir. Dövme de aslında bu bilinci sağlayan hükümlerden birisidir. Nasıl ki bir evin duvarlarına yazı yazmanın, şekiller çizmenin yasak olması gibi Allah-u Teala da adeta buyuruyor ki “Bu bedeni ben yarattım, aslen bana aittir. Onun üzerine o şekilde kalıcı olarak yazı yazamazsınız ve grafiti çizemezsiniz.”

 

İkincisi; insanlarda kendi özelliklerini teşhir ederek başka insanların gözünde değer kazanma, farklı ve orijinal, çarpıcı ve ilgi çekici görünme arzusu vardır. Bu arzu da çirkin bir arzudur. Yani bir insanın diyelim ki sırf uzunca boylu olduğu için kendisini başka insanlardan daha değerli görmesi, onları küçümsemesi, yok sayması, onların önüne geçip kendini göstermek istemesi nasıl ki abes bir şeydir ve kötü bir ahlaktır. Bedenini bir araç olarak kullanmanın her türlüsü de kötüdür, kötü bir ahlaktır. İnsanın kendi egosunu, bencil duygularını tatmin etmek için bedenini bir araç olarak kullanması da güzel ahlaka dair bir şey değildir. Dövme de aslında bir açıdan imaj sahibi olma, insanların tamamının veya daha dar bir grubunun gözünde belirli değerlere sahip olma, bazen belirli bir topluluğa veya kültüre ait olma hissinden de kaynaklanabilir. Bazen “Bakın, ben böyle bir insanım.” veya “Böyle farklıyım, böyle orijinalim, böyle ekstra kültürlüyüm, böyle sanat ve estetik değerlere sahibim, falancayı çok seviyorum, o yüzden onun adını dövme yaptırıyorum.” gibi kişisel değer yargıları adına bedeni kullanmak demektir. O yola hiç girmeme, o kapıyı açmama adına da dövme yasaklanmıştır. 

 

Üçüncü bir diğer önemli hikmet de insan bedeninin muhterem olmasıdır. İnsan bedeni muhteremdir, kıymetlidir. Bu açıdan İslam takma saç takmayı veya satmayı da yasaklamıştır. Çünkü insan değerli olduğu için ona ait herhangi bir şey de değerlidir.

 


1 ) Buhari, Libas, 87; Müslim, Libas, 119-120, 

https://sunnah.com/riyadussalihin:1645

2 ) “Allah size ancak ölüyü (leşi), kanı, domuz etini ve Allah’tan başkası adına kesileni haram kıldı” (el-Bakara 2/173; en-Nahl 16/115; ayrıca bk. el-Mâide 5/3; el-En‘âm 6/145).