


Eser Miktarda Alkol Helal mi? Gazoz, Boza ve Tiramisunun Hükmü
Soru: Gıdalarda eser miktarda bulunan etil alkolün hükmü nedir?
Cevap: İslam dini hayatın tüm alanlarında olduğu gibi yeme-içme konusunda da ölçülü bir yaklaşımı esas almıştır. Bu bağlamda Kur'an-ı Kerim ve Hz. Peygamber’in (sas) sünneti, net ve pratik ilkeler ortaya koymuş ancak müminlere her gıdayı laboratuvara sokmalarını da emretmemiştir. Buradan hareketle gıdalarda bulunan eser miktardaki etil alkolün hükmünü belirlerken, meseleyi hem dinî ölçüler hem de günlük hayatın pratikleri açısından ele almak gerekir.
Yanlış anlaşılmasın, modern bilim imkanlarının kullanılmasına karşı değiliz. Bununla birlikte ancak laboratuvar şartlarında anlaşılabilen eser miktardaki "etil alkol = ethanol" ile bir gıdanın haram olduğunu iddia etmek makul değildir.
Allah Teâlâ Kur'an-ı Kerim’de hamrı, yani insanın aklını örten, dilini dolaştıran, fiziki dengesini bozan her türlü içkiyi haram kılmıştır. (1) Peygamber Efendimiz (sas) de hamrı "aklı örten her şey" olarak tanımlayarak meselenin özünü veciz biçimde ifade etmiştir. (2) Bu tanım tüketilen maddenin "normal şartlarda, en yüksek tüketim miktarında" kişiyi sarhoş etmesi durumunu esas almaktadır. Dolayısıyla bu ölçünün dışında kalan ve yalnızca laboratuvar koşullarında tespit edilebilen eser miktardaki etil alkolü (etanolü) hamr kategorisine sokmak doğru değildir. (3)
Günümüzde bazı gıdalarda eser miktarda bulunan etanolü üç farklı durum çerçevesinde değerlendirmek mümkündür:
İlk olarak; doğal fermantasyon sonucu oluşan alkoller söz konusudur. Peygamber Efendimiz’in (sas) yaşadığı dönemde nebîzin üç güne kadar bekletilmesi örneği bu konuda önemli bir referanstır. (4) Üç gün sonunda nebîzde yüzde bire yakın alkol oluştuğu ancak bu oranın insanın tüketebileceği miktarlarda sarhoşluk etkisi oluşturmadığı bilinmektedir. Dolayısıyla kefir, boza ve meyve suyu gibi eser miktarda etil alkol içeren gıdaların tüketilmesi helâldir. Bu durum insan vücudundaki doğal biyolojik süreçlerle oluşan alkolün varlığıyla da paralellik göstermektedir. (5)
İkinci olarak; gıda üretimi sırasında teknolojik amaçlarla kullanılan etil alkol meselesi gündeme gelir. Etanol iyi bir yağ çözücüdür ve bazı gıdalardaki yağ esaslı aromaları elde etmek için etanol ile işlem yapılır. Bu konuda Vanilya bilinen bir örnektir. (6) Pişirme işlemi sırasında etil alkolün çoğu uçtuğu için son üründe etanol maksimum tüketimde bile sarhoş edecek derecede bulunmaz. Farklı bir örnek olarak ekmek mayalanırken etil alkol de oluştuğu, pişerken çoğu uçmakla beraber ekmek cinsine göre %0.08 ila %1.0 arası etanol kaldığı bilinmektedir. (7) Ekmeğin veya hamurun haramlığına dair nas yoktur. Demek ki bu tarz şeyler de (maksimum tüketim miktarı sarhoş edici olmadıkça) caizdir.
Üçüncü olarak; yemek veya tatlılara doğrudan haram kılınmış içkilerden (şarap, viski, rom vb.) eklenmesi durumu söz konusudur. Her ne kadar pişirme sonucu alkol miktarı son derece düşük seviyelere inse ve pratikte tüketilmesi mümkün olmayan miktarlar dışında sarhoşluk etkisi oluşturmasa da, burada mesele içkinin kültürel ve psikolojik olarak benimsenmesine zemin hazırlayabilecek olmasıdır. Tiramisu örneğinden yola çıkalım. Bazı tariflerde tiramisuya içki katılır ama pişerken çoğu uçtuğu için tiramisuda kalan alkol bir insanı sarhoş edecek potansiyele sahip değildir. Yani bir insanın yiyeceği maksimum miktarda tiramisu insanı sarhoş etmez. Bu şekilde içki içeren tatlıların tüketilmesi pratikte "hamr" kategorisine girmez. Bununla birlikte içki kültürünü ve tüketimini teşvik edebileceği için bundan kaçınılması gerekir. (8) Unutulmamalıdır ki, İslam'da içkinin tüketilmesinin yanında ticaretinin yapılması da yasaklanmıştır. (9)
Sonuç olarak İslam dini sarhoşluk veren miktara ulaşmayan etanol içeren gıdaları haram kılmamıştır. Hazreti Peygamber'in hadislerinden bunu net bir şekilde anlayabiliyoruz. Ancak doğrudan içki kullanılan tariflerden sakınılması, içki kültürünün yaygınlaşmasına engel olmak adına önemlidir.
¹ Bu konudaki en temel ayetlerden biri Mâide Suresi, 90. ayettir: "Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar), fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz." Ayette geçen "hamr" (الْخَمْرُ) kelimesi, genellikle "şarap" olarak çevrilse de, sarhoş edici tüm maddeleri kapsayan genel bir ifadedir.
² Bu tanım, hadis kaynaklarında geçen "الْخَمْرُ مَا خَامَرَ الْعَقْلَ" (el-hamru mā hāmera’l-‘akl) ifadesine dayanmaktadır. Yani "Hamr, aklı örten şeydir." Bu rivayet, içkinin haram kılınmasındaki temel illeti (sebebi) ortaya koyması açısından önemlidir. Bkz: Buhârî, Eşribe, 10; Müslim, Eşribe, 67-69.
³ İslam fıkhında "Çoğu sarhoş edenin azı da haramdır" (مَا أَسْكَرَ كَثِيرُهُ فَقَلِيلُهُ حَرَامٌ) şeklinde meşhur bir kaide bulunmaktadır (Tirmizî, Eşribe, 3; Ebû Dâvûd, Eşribe, 5). Metindeki argüman, bu kaidenin "içki" kastıyla üretilen ve içilen maddeler için geçerli olduğunu, gıdalarda kendiliğinden oluşan veya teknolojik zorunlulukla kullanılıp son üründe yok denecek kadar az kalan alkolün bu kapsama girmediğini savunmaktadır. Bu konuda daha detaylı bilgi almak için İslam hukukundaki istihlâk ve istihâle kavramlarını araştırabilirsiniz.
⁴ Nebîz, hurma veya kuru üzüm gibi meyvelerin suya bırakılmasıyla elde edilen bir içecektir. Hz. Peygamber'in (sas) taze yapılmış nebîzi içtiği, ancak sarhoş edici hale gelmemesi için üç günden fazla bekletilmesine izin vermediği ve bekletilmiş olanı döktürdüğü rivayet edilmektedir. Bu durum, fermantasyonun başladığı ancak sarhoş edicilik sınırına ulaşmadığı bir aşamanın tolere edildiğini göstermektedir. Bkz: Müslim, Eşribe, 79-84.
⁵ İnsan vücudu sindirim sisteminde (özellikle bağırsak florasında) gerçekleşen metabolik faaliyetler sonucunda endojen (içsel) olarak çok düşük miktarlarda etanol üretir. Bu miktar kanda tespit edilemeyecek kadar düşük seviyededir ve herhangi bir sarhoşluk etkisine neden olmaz. Cunningham et al., “Endogenous Ethanol Production in Humans”, Journal of Forensic Sciences 58-4 (2013) s. 933-937.
⁶ Doğal vanilya ekstraktı üretiminde, vanilya çubuklarındaki aroma bileşenlerinin (vanilin vb.) çözünerek suya geçmesi için genellikle etil alkol ve su karışımı kullanılır. Bu işlem sonrası son üründe kalan alkol miktarı oldukça düşüktür ve gıda kodekslerinde belirlenen limitler dahilindedir.
⁷ Gıda bilimi alanında yapılan araştırmalar mayalanma süresi, hamurun türü, pişirme sıcaklığı ve süresi gibi faktörlere bağlı olarak ekmekte kalan alkol oranının değiştiğini göstermektedir. Holt vd., “Residual Alcohol in Bread Products”, Cereal Chemistry 70-4 (1993) s. 446-448.
⁸ İslam İşbirliği Teşkilatı'na bağlı Helal Standardizasyon Kuruluşu (SMIIC) gibi uluslararası kuruluşların ve çeşitli fıkıh konseylerinin helal gıda standartlarında bu konu detaylıca ele alınmıştır. Genel kabul gören görüş gıdaya sonradan ve kasıtlı olarak haram kabul edilen bir içkinin (şarap, bira vb.) katılması durumunda, alkolü uçmuş olsa bile o ürünün "helal sertifikası" alamayacağı yönündedir. Uluslararası İslam Fıkıh Akademisi (IIFA) Karar No: 225 (9/23, 2018) – “SMIIC’in helal sorularına cevaplar” başlığı altında eser miktar alkolin caizliğine dair madde. iifa-aifi.org
9 Peygamber (sas) içki konusunda on kişiyi lanetlemiştir: Sıkan, kendisi için sıkılan, içen, taşıyan, kendisi için taşınan, içiren, satan, parasını yiyen, satın alan ve kendisi için satın alınan... (Tirmizî, Büyû', 59; İbn Mâce, Eşribe, 6). Mâide suresindeki kesin içki yasağını bildiren ayet geldikten sonra Allah Resulu (asm) uygulama ile ilgili olmak üzere şöyle buyurdu: "Şüphesiz Allah içkiyi haram kılmıştır. Bu ayeti haber alıp da yanında içki bulunan kimse, ondan içmesin ve satmasın..." (Müslim, Müsâkât, 67; bk. Buhârı, Megâzî, 51; Büyû, 105, 112)