4 dk.
12 Şubat 2022
İnsan hem iman sahibi olup hem de büyük günahlar işleyebilir mi?-gorsel
Youtube Banner

İnsan hem iman sahibi olup hem de büyük günahlar işleyebilir mi?

Soru: İnsan hem iman sahibi olup hem de büyük günahlar işleyebilir mi? Büyük günahları işlemiş bir mümin ne yaparak Allah sevgisini tekrar kazanabilir ve affedilebilir?

 

Cevap: Bu devirdeki yaygın günahları, eski kitaplarda anlatılan büyük günahlar olarak görmeyin. İçki de içseniz ve içiyor olsanız, daha farklı ve kötü görülebilecek günahlarınız da olsa; şahsi dairede kalan günahlar sizi yeise düşürmesin.


“Bunlar önemli günahlar değildir.” demeye çalışmıyoruz. Bunları bu çağda terk etmek geçtiğimiz asırlara göre daha zordur. Ve bu günahlardan kurtulmanın yolu uygun şartları bekleyip, bir gün tevbe-i nasuhta bulunmak değildir. Zaten büyük günahları olan bir insan, bu günahları bir nevi sigara gibi görmelidir. İzah etmek gerekirse, sigara pis ve terk edilmesi gereken zararlı bir şeydir ama hiçbir hayırlı işe de mani değildir. Büyük günahlara düşmüş kimseler aşağıdaki beş maddeye sabırla devam edebilirse Allah’ın izniyle bu günahlardan kurtulurlar. 


1. Hiçbir açıdan kendinizi eksik görmeyin, değersiz hissetmeyin, komplekse kapılmayın. Negatif olmayın. Bazı günahlara müptelasınız diye Allah’ı ve O'nun rahmetini uzak hissetmeyin. Canınızı sıkmayın. Eğer bu kusurunuzdan içten ve samimi bir şekilde kurtulmak istiyorsanız o kapı size ardına kadar açıktır, bunu asla unutmayın.

Bir günah işlemiş olabilirsiniz ve bu istenilen bir durum değildir. Fakat insan kendisine fazlaca yüklenip, kendini çok hırpalarsa;  negatif duygulara kapılırsa daha kötü bir noktaya düşebilir. 


2. Kurtulmak istediğiniz günahtan ilk karar aldığınızda kurtulamamanız sizi ümitsizliğe sevk etmesin. Bilakis, yapabildiğiniz kadar salih amel yapmaya çalışın. Namaz beş vakit olamıyorsa iki vakit olabilir; oruç otuz gün olamıyorsa on gün olabilir. Ümitsizliğe kapılmadan namaz kılmaya, Kur’an okuyup vaaz dinlemeye vb. amellere devam edin. Ne kadar olabiliyorsa. Unutulmamalıdır ki bir şeyin yarısı hiçbir şeyin tamamından daha iyidir.


3. Ortam çok önemlidir. Bir anda olmuyorsa bile adım adım salih insanlarla arkadaşlığınızı arttırın, günaha girmenize vesile olan kişilerle veya çevreyle bağınızı zayıflatmaya çalışın. Taşınmayı düşünün, iş değiştirmeyi düşünün. İnsanın yaptığının çoğunluğu ortamının meyvesidir.


4. Dilinizde ve kalbinizde sürekli istiğfar olsun. Yani günah işlerken bile bir yandan “Allah'ım beni affet!” deyin. Oturup boş kaldığınızda ““Rabbim, ne olur bana azap etme! Ben, Senin azabından korkarım, beni affet.” deyin. Yani Allah'tan sürekli affedilmeyi isteyin.


5. İmkânınız nispetinde tebliğ faaliyetlerine destek olun. Allah'ın en sevdiği amel budur. Salih adamın kendi başına ibadet etmesindense fasık bir adamın dine sahip çıkması veya sahip çıkana destek olması Allah'ın daha çok hoşuna gider. Tebliğ en büyük günahlara kefaret olur, en büyük nimetlerin merdivenidir. (1)
 

 



Not: Yukarıda günah diyerek kişisel zaaflara dayalı günahları kastettik. Bazı günahlar vardır ki bizzat hidayete de affedilmeye de mânidir. Bunlar kendimizde varsa, bir an önce bırakmalıyız. Bu günahlar salih amelin ve duanın kabulünde engeldir. Hidayete ermeye ve affedilmeye engel günahlar şunlardır:


1. Tebliğ yapan insanlara düşmanlık etmek ve tebliğ faaliyetine mâni olmak.
2. Dini değerleri bilerek günah için kullanmak. Mesela kadınları suîstimal için vaizliği kullanmak vb. 
3. Kasıtlı olarak insanları aldatarak haram yemek, bilhassa kamu veya vakıf malı yemek.
4. Öğüt kabul etmeyecek, nasihati tersleyecek kadar kibirli olmak. İnsanları kınayıp durmak. “Ben zaten kurtuldum.”, “Ben değerli ve herkesten iyi bir insanım.” diye hissetmek.


Bu dört maddeye ek olarak hidayete ermeyi ve affedilmeyi geciktirebilecek üç maddeden daha bahsedebiliriz:

 

1. Kişinin var olan mahiyetinin tam aksine davranması. “Allah Teâlâ kıyamet gününde üç kişiyle konuşmaz, onları temize çıkarmaz, suratlarına bile bakmaz; onlar için acıklı azap vardır: Bunlar zina eden ihtiyar, yalan söyleyen hükümdar, kibirlenen fakirdir.” (2)

2. Ulvi meseleleri alaya almak. 

3. Bir insanın halk karşısındaki değerinin büsbütün bir haramla ilgili olması veya tüm kazancının harama dayalı olması. Mesela gelirini alkol üretiminden elde etmek veya insanların kendisinden “Çok esaslı içer, o konuda yanına kimse yaklaşamaz.” gibi bahsettiği birisi olmak.
 


1-) Ey iman edenler! Allah’a yardım ederseniz O da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlam bastırır. (Muhammed Sûresi -7) 
2-) Müslim, İman 172; bk. Tirmizî, Cennet 25; Nesai, Zekat 75,77