4 dk.
02 Kasım 2022
Kur'an'ı tertil ile okumak-gorsel
Youtube Banner

Kur'an'ı tertil ile okumak

Soru: Kur’an okurken “tertil” ile okumanın teşvik edildiğini görüyoruz. Bunun ne gibi hikmetleri olabilir?
 

Cevap: Tertil kelimesi rıtl (R-T-L) kökünden gelir. Kök anlamı itibariyle bir şeyi bir doğrultuda sıralamak ve düzenlemek, dişlerin düzgün dizilmesi gibi anlamlara gelir. Kelime anlamı olaraksa kelimenin ağızdan akıcı ve düzgün bir şekilde çıkmasını ifade eder. Terim anlamı olarak da Kur’an’ı okurken harflerin ve kelimelerin hakkını vererek onları düzgün, sakin ve düzenli bir şekilde okumak demektir.1 Kur’an’da da kelime aynen kullanılır ve “ve-rattili-lkur-âne tertîlâ”2 buyrulur. Yani Kur’an’ı;

 

-Ağır ağır,

-Açık açık,

-Tane tane,

-Dura dura,

-Düşüne düşüne,

-Sindire sindire,

-Ölçüp biçerek

oku demektir. 

 

Türkçemizde de “ölçüp biçerek konuşmak” şeklinde kullandığımız bir tabir vardır ancak bu tabiri daha çok konuşulacak şeyin sonuçlarıyla ilgili olarak düşünürüz. İşte bu düşüncenin telaffuz etme manasında da kullanılmasına tertil diyebiliriz.

 

Kur’an’ı, bir şeyleri güzelce anlatmak için konuştuğumuz gibi, en azından o seviyede, o hâlde okumak tertil ile okumak kapsamına girer.

 

Kur’an’ı tertil ile okumayı bazı sahabiler Efendimiz’in (sav) her ayet sonunda durarak okuması şeklinde anlamışlardır. Örneğin Hz. Aişe (ra) validemiz “Resulullah (sav), Bismillahirrahmanirrahim, elhamdu lillahi rabbillalemin diye Fatiha süresini ayet ayet tertil üzere okurdu.” derken Hz. Hafsa (ra) validemiz de “Resulullah (sav)'ın, nafile namazlarını kılarken, ölümüne bir yıl kalıncaya kadar hiç oturduğunu görmedim. Bundan sonra hep oturarak kıldı. Namazda sureyi hep tertil üzere okurdu. Bundan dolayı o sure, aslında ondan daha uzun olan sureden daha uzun görünürdü.”3 demiştir. Hz. Aişe validemizin ifadesinden Efendimiz’in (sav) ayetleri tek tek okuduğunu, okurken birbirine eklemediğini, Hz. Hafsa validemizin ifadesinden de yavaş yavaş, sindire sindire okuduğunu anlıyoruz. 

 

Bu okuma biçimi elbette okuyanın içine işlemesi ve okunan ayetleri tefekkür etmesi açısından önemlidir. Ancak burada “tefekkür” veya “ayetlerin tefekkür edilmesi” meselesi bir parça belirsizlik içerebilir. Ayetleri tefekkür etmeyi, zihnimizi ayetlerin manaları üzerine çalışmaya zorlamak, o manalardan bir çağrışım oluşturmak, manaların hikmetlerini ince ince düşünmek ve bunun için mesai harcamak şeklinde anlarsak bu anlayış biraz eksik olacaktır. Çünkü zihnin de bir enerji kapasitesi ve mekanik durumları vardır. Bir insan Kur’an’ı eline alsa ve harflerin sayıları üzerine çalışsa, sonuçta da “Kur’an’da toplam 322.564 harf vardır, kelime sayısı da 86,872’dir, bu da kelime başına 3.71 harf düştüğünü gösterir.” gibi bir sonuca varsa yine Kur’an üzerine çalışmış olacaktır. Ancak ulaştığı bu sonuçlar Kur’an’ın onun iç dünyasına işlemesine, zihninde ve duygularında bir değişiklik yapmasına, onu farklı şekilde düşünecek, farklı hissedecek, farklı davranıp farklı konuşacak bir insan haline getirmesine yardımcı olmayacaktır. Benzer şekilde bir insan “İncire ve zeytine yemin olsun.”4 ayetlerine bakıp da incir ve zeytin üzerine çalışmaya başlasa, incirin ve zeytinin botanik, zirai, tarihsel, kültürel, ekonomik, tıbbî özelliklerini yıllarca araştırsa yine bu sûrenin içine işlemesine engel olmuş olacaktır. Evet, tefekkür önemli ve güzel bir kavramdır ancak sadece zihinsel olarak ele alınması ölçüsüz uygulamalara da yol açabilir.

 

Dolayısıyla tertil kavramını sadece okunan ayetin anlamı üzerine zihinsel bir çaba göstermek yerine o ayetin anlamıyla birlikte manevi atmosferinin ve insan üzerindeki değişim potansiyelinin de insanın içine işlemesine izin verecek bir okuma tarzı şeklinde anlamak daha doğru olacaktır.

 

Örneğin “Rahman’ın kulları öyle insanlardır ki; yeryüzünde yürürken tevazu ile yürürler, kendini bilmez cahiller onlara sataşınca da “Selam” der geçerler.”5 ayetini ele alalım. Bu ayeti okumak (ayetin farklı anlamları ve yönleri şimdilik bir yana); okuyan insanı yürüyüşüyle, duruşuyla, giyim kuşamıyla, araba kullanmasıyla, insanlarla iletişimiyle, konuşmasıyla Rahman’ın kullarının göstereceği tevazuya götürmeye başlıyorsa o ayet güzel okunuyor, tertil ile okunuyor demektir.
 


 

1 ) İsfehani, Müfredat, s. 413

2 ) Müzzemmil, 4

3 ) Müslim, Müsafirin 118 (733); Muvatta, Cuma 20; Tirmizi, Salat 275; Nesai, Kıyamu'l-Leyl 19

4 ) Tin, 1-2

5 ) Furkan, 63