4 dk.
05 Kasım 2024
Nafile Namaz Kılarken Telefondan Okumak-gorsel
Youtube Banner

Nafile Namaz Kılarken Telefondan Okumak

Soru: Nafile namaz kılarken elimizde telefon veya tablet gibi bir akıllı cihaz tutarak, daha uzun namaz kılabilmek amacıyla oradan Kur'an okuyabilir miyiz?

 

Cevap: Evet, okuyabilirsiniz.

 

Fıkıh literatürümüzde namazı bozan hususlar arasında “amel-i kesir” denilen bir kavram vardır. Amel-i kesir, çok iş demektir. Namaz konusunda ise amel-i kesir bir fıkıh terimi olarak, namaz esnasında namazın hakikatiyle, mahiyetiyle bağdaşmayacak davranışlar ve bu davranışların namazı bozacak bir seviyeye çıkmasını ifade eder.

 

Fıkıhçılarımız peş peşe namazla ilgisi olmayan davranışlar sergileyen yani amel-i kesir-çok iş yapan kişinin namazının batıl olacağı konusunda ittifak etmişlerdir. Ancak amel-i kesirin tanımı, hangi davranışların hangi seviyede ve hangi noktadan sonra amel-i kesir sayılacağı konusunda ihtilaf etmişlerdir. Bu nedenle bir müçtehidin amel-i kesir (çok iş) saydığı bir davranış bir başka müçtehide göre amel-i kalil (az iş) sayılabilmiştir.

 

Hanefilere ve Malikilere göre amel-i kesir; dışarıdan bakılınca namaz kılanın namaz kılmadığı düşüncesini oluşturacak, başka bir iş yaptığı konusunda şüpheye düşülmeyen işlerdir. Yani bir insan namaz kılarken namaz dışı işlerle o kadar meşguldür ki dışarıdan bu kişiye bakan birisi onun namaz kıldığını değil kılmadığını düşünmelidir. Bu şekilde namaz kılanın namazı bozulmuş sayılır.

 

Şafii ve Hanbelilere göre ise “çok iş” kavramı örf yahut yaşanılan yerin gelenekleri ile belirlenir. 

 

Bu bağlamda Hanefi mezhebinin bazı alimleri hatta Ebu Hanife’nin (ra) bizzat kendisi namazda mushaftan Kur’an okumanın amel-i kesir (çok iş) sayılacağını ve namazı bozacağını söylemişlerdir. Çünkü onlara göre mushafı taşımak, ona bakmak, yapraklarını çevirmek çok iş sayılır. Ayrıca böyle bir iş dışarıdan bir başkasının telkinde bulunmasına da benzetilmiştir. Ancak İmam Muhammed ve İmam Ebu Yusuf bu görüşte değildir. Onlara göre namaz kılarken mushaftan okumak namazı bozmaz. Çünkü böyle bir davranış en fazla bir ibadeti başka bir ibadete eklemek olur. Ancak yine de bu davranış mekruhtur. Söz konusu mekruhluk ise böyle bir davranışın ehl-i kitabın yaptıklarına benzemesi nedeniyledir.1 Bir başka Hanefi müçtehidi Bedreddin Aynî de Kur’an taşımanın ve yapraklarını çevirmenin namazı bozacağı fikrine karşı çıkar. Çünkü Efendimiz (sas) namazda bu hareketlerden daha fazlasını yapmıştır. Örneğin torunu Ümame’yi namaz kılarken her rekatta kıyama kalkınca omuzuna almış, rüku ve secde esnasında yere bırakmıştır.2

 

Hanefi mezhebinde İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed bir konuda ittifak ettikleri zaman Ebu Hanife’nin görüşü farklı ise bu durumda Ebu Hanife’nin değil diğer iki imamın fetvası esas alınır. Bu durumda diyebiliriz ki Hanefi mezhebinde de Mushaftan bakarak Kur’an okumak namazı bozmaz. Mekruh olma hükmü ise yanlış bir mantıksal çıkarsama olarak değerlendirilebilir. Çünkü ehl-i kitap içinde ibadet esnasında kendi kutsal kitaplarına bakanlar olduğu gibi ezbere okuyanlar da vardır. O hâlde namazda Kur’an’ı ezbere okumak da ehl-i kitaba benzemektir denilebilir. Zaten İmam Şafii’ye göre de bu davranış mekruh değildir.

 

Görüldüğü üzere mezheplerin veya müçtehitlerin çoğuna göre namazda ister mushafı ister cep telefonunu veya tableti elde tutarak Kur’an okumak namazı bozmamaktadır. Zaten Mescid-i Nebevi veya Kabe’den yapılan canlı yayınlara bakarsanız o mukaddes beldelerde de namaz kılarken ellerinde farklı materyaller olan insanları görürsünüz. Bu da şu demektir: Demek ki bazı mezheplere göre bu uygulama caizdir.

 

Bir meselenin aslını değiştirmeyen konularda başka bir mezhebin cevaz verdiği fetvaya göre hareket etmekte bir problem yoktur. Ancak bu da her işine gelen fetvayla amel etmek gibi bir başıboşluğa neden olmamalıdır. Örneğin abdesti veya guslü bozan hususlar veya boşanmanın gerçekleşmesi için gerekli olan meseleler gibi durumlarda başka mezhebin içtihadıyla amel etmek için ciddi ve önemli sebeplerin aranması gerekir. Bu makuldür. Ancak nafile namaz gibi konularda daha serbest hareket etmekte de bir beis yoktur.

 


 

1 Vehbe Zuhayli, İslam Fıkhı Ansiklopedisi, c. 2, s. 145

2 Müslim, Mesacid, 41