Ne kadar mesafe/süreden itibaren seferi olunur?
Soru: 90 kilometreden daha uzak mesafeli bir yolculuğa çıkınca namazın kısaltılması hakkında günümüzde nasıl davranmak gerekir? Bazıları bu durumda namazı kısaltmak gerektiğini savunurken, bazılarıysa şartların eskisi kadar zor olmadığını ve geçmişte 90 kilometrelik yol kaç saatte gidiliyorsa, günümüzde de ancak o kadar zamana mal olacak bir yolculuk yaptıktan sonra seferiliğin geçerli olabileceğini ileri sürüyorlar. Doğrusu hangisidir?
Cevap:
1. Yüce Allah, Nisa 101’de(1) “Seferde korkarsanız namazı kısaltabilirsiniz.” der. Yani;
i) kısaltma izin olarak ifade edilmiştir, mecburiyet değil,
ii) sebep, korku olarak ifade edilmiştir.
Hemen vurgulayalım ki Kuran'da hükmün sebebinin tahsisi (özelleştirilmesi), her zaman fetvanın özelleşmesi anlamına gelmez. Mesela, teyemmüm ayeti de(2) “Seferde su bulamazsanız teyemmüm edin.” şeklindedir ama seferde olmasak da su bulamayınca teyemmüm edebiliriz. Benzer şekilde Nisa-101’de “korku” denmesi aslında olayı korkuyla sınırlandırmayı mecburen gerektiren bir şey değildir. Ayrıca, metinde “izin” geçse de, bazı hadislerden dolayı Hanefî mezhebi kısaltmayı “emir” yani vacip görmüştür; diğer üç mezhepse “izin” yani “ruhsat” olarak görmüştür.
2. Efendimiz'in (sallallahu aleyhi vesellem) hicretten sonra bir yolculuğu hariç bütün yolculukları (ve bütün namaz kısaltmaları) savaş niyetiyle ve düşman arazisinde yapılan yolculuklardır, Tebuk seferi gibi bazılarında savaş gerçekleşmiş olmasa da. Bu noktada Efendimiz'in(sallallahu aleyhi vesellem) savaş durumu olmadığı halde namazı kısalttığı tek durum Veda Haccı'dır.
3. Hangi yolculuklarda namazın kısaltılacağına dair hadisler ya mekan (Medine'den falan beldeye kadar) ya da mesafe belirtir. Bu yüzden fukaha, seferilik için esas olanın mesafe olduğunu düşünmüştür.
4. Bazı hadislerde daha kısa mesafelerde (18 km) namaz kısaltıldığı geçiyorsa da, mezheplerin fetvaya esas aldığı mesafeler 80-100 km arası değişmektedir. Hanefi mezhebi 90 km der.
5. Mezhepler oluşurken hadislerdeki farklı yerler ve farklı rivayetler esas alınarak, o zamanki ulaşım şartları ile hesap yapılmıştır. Hanefî alimleri seferilik sınırı için üç günlük yol gerektiğini söylerken, diğer mezhepler iki günlük yolun gerektiğini ifade etmiştir. Ama unutmamak gerekir ki, bu vakit hesabı mesafenin vakte çevrilmiş hâlidir.
Seferiliğin yorumu bu şekilde asırlarca devam etti. Gün hesabı olarak yolculuk süresini de en cahil biri bile hesaplayabilirdi ve bu sebeple çok fazla karışıklık yaşanmadı.
6. Modern zamanlara geçilince ve henüz otomobil, otobüs pek yok ama trenler az çok varken iki şey oldu. Öncelikle, artık seferiliği mesafe cinsinden söylemek adet oldu, 90 km gibi… Diğer yandan “Tren ile 2-3 saatte gidilen yerde hiç meşakkat yok ki, namaz kısaltılsın.” fikri gündeme geldi. Bu kişiler de, bir kişi bir saatte 5 km yürüyebilir hesabı ile 90 km’yi 18 saat yolculuk olarak ifade etti ve 18 saat yolculuğun altını seferi kabul etmeme düşüncesi ortaya çıktı.
7. “Yolculukta meşakkat yok ki artık.” düşüncesi verimli bir düşünce tarzı değildir. Zira namazı kısaltmanın sebebi zorluk çekmek olsaydı, hastalara da namaz kısaltma izni verilirdi. Ama şeriat böyle değil.(3) Demek ki asıl sebep zorluk değil.
Bu yüzden seferilik sınırı olarak 90 km genel kabul gördü. En meşhur fetva budur.
8. Amerika, Avrupa, Japonya gibi yerlerde insanın evi ile işi arasındaki mesafenin 90 km’yi geçtiği oluyor. Yani her sabah/akşam 90 km'den çok yol gidiliyor. Oralarda yaşayanlara bu durumda “90 km seferilik” abes geliyor. Haksız da değiller.
Hasılı, bu noktada üzerinde ittifak edilmiş kesin bir sonuç yok ve konu yeni içtihatlara da müsait.
Bu durumda tercih sizin, 90 km'den sonra namazı kısaltsanız da olur; 18 saati geçen yolculukta kısaltsanız da olur; 2-3 günü geçen yolculukta kısaltsanız da olur.
(1) Nisa 4/ 101
(2) Nisa 4/ 43, Maide 5/ 6
(3) Müslim, Misafir, 4; Tirmizi, Tahare, 4, 20; Nesâi, Taksir, I