4 dk.
07 Nisan 2022
Ölünün arkasından Kuran okumak ölüye faydalı olur mu?-gorsel
Youtube Banner

Ölünün arkasından Kuran okumak ölüye faydalı olur mu?

Soru: Ölünün arkasından neden Kuran okuruz? Ölünün ardından Kuran okumanın ölüye bir faydası var mıdır, bunun hikmeti nedir?

Cevap: Bu meselenin bir kaç yönü vardır. Niyet amelin bir parçası olduğu için, konuyu doğru bir şekilde bilip doğru niyetle okumak durumunda sonuçlar da daha doğru olur.


1. Aslında halkın bir bölümü cehalet üzere, sadece gelenek içinde okur. Bu şekilde bir durumda okunanların ölüye faydasının olup olmayacağını Allah bilir.


2. Hadislerde, özellikle ölünün arkasından okunması için sahih olarak belirlenen hiçbir sûre yoktur. Bu açıdan Yasin, Fatiha, 1 Fatiha 3 İhlas gibi tahsisler sonradan üretilmiştir. Bunu hatırda tutmak gerekir.


3. “Ölen kimse için Yasin okuyun.(1)” şeklinde bir hadis olsa da, burada kast edilen, ölmek üzere olan, sekerat-ı mevt içinde olan kişilere Yasin okunmasıdır. Zira Yasin suresinde temel imani konular anlatılır; bilhassa ahiret ve hesap güzelce tasvir edilir. Allah'ın hem azabı hem rahmeti vurgulanır.


Diğer taraftan,


1. Sahih hadislerle biliyoruz ki, her türlü nafile ibadetten oluşan sevap ölüye bağışlanabilir.(2) O ibadetlerin sevabı merhuma ulaşır. Sadaka, (nafile) kurban, nafile hac ve umre, nafile namaz sevabı bağışlanabildiği gibi, Kuran veya salavattan doğan sevaplar da bağışlanabilir.


Yani Kuran'dan ister ayetler, ister sûreler, ister hatimler okuyup sevabını ölülere bağışlamak caiz ve güzel bir davranıştır.


2. Kuran, okunabileceği her yerde okunur. Mezarlığa, kabir başına gitmek şart olmadığı gibi, orda okumakta da hiç bir beis yoktur. Yeter ki okuyan kişi Allah için okusun.


3. Para karşılığı Kuran okutulmaz. Oradan bir sevap doğmaz ki ölüye faydası olsun. Okunmuş sûre de satın alınamaz. Kişi okumayı bilmiyor, rica edeceği kimse de yoksa o parayı ölü niyetiyle sadaka vermesi parayla Kuran okutmasından daha hayırlıdır.


4. Ölü için belli bir günden sonra okunması gerektiği düşünülen mevlitin hiçbir dini dayanağı yoktur. Günümüzdeki şekliyle okunmasında da (Allahu alem) sevap yoktur. Aynı toplantıda Kuran veya salavat okunuyorsa onların sevabı olur. Mevlithan ve ilahicilere verilen paranın da dini hiçbir sevabı yoktur. Mevlitte yapılan ikramların bir sevabı olsa da fakire sadaka vermek kadar sevaplı değildir.


5. Kuran'da farklı ayetlerde müminlere, geçmiş müminler için dua ve istiğfar edilmesi öğretilir ve emir/tavsiye edilir.(3) Bu açıdan ölmüşlerimize rahmet ve af için dua etmek, Kuran ahlakındandır.

İnsanın vazifelerindendir ki;

 i) kendi geçmişleri yani ana babası, dedeleri nineleri, onların büyükleri için dua etsin
 ıı) İslami ve imani olarak ciddi yükleri üzerinde taşımış belli başlı kişiler için (mesela Bediüzzaman, Mevlana, Geylani, İmamı Azam, İmam Buhari vb. gibi zatlara) dua etsin. Zira her iki gruba da borçluyuz.

 


 1 ) [Ebu Davud, Cenâiz 20; İbn Mâce, Cenâiz 4; Eyyüp Beyhan, Yüce Kitabımız Kurân-ı Kerîm’i Tanıyalım, Semerkand Yayınları, İstanbul 2009, s. 50

2 ) Annesi ve babası öldükten sonra, onlara bir iyilik yapıp yapamayacağını ve ne gibi iyilikler yapabileceğini soran kişiye Hz. Peygamber (s.a.s.), “Evet, onlara dua etmek, rahmet dilemek, onlar için istiğfar etmek, vasiyetlerini yerine getirmek, dostlarına hürmet edip ikramda bulunmak, akrabaları ile ilgilenip onlara karşı üzerine düşeni yapmaktır.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 130; İbn-i Mâce, Edeb, 2) şeklinde cevap vermiştir. Annesinin aniden öldüğünü, şayet konuşabilseydi sadaka verilmesini vasiyet edeceğini zannettiğini, onun adına sadaka verirse sevabının kendisine ulaşıp ulaşmayacağını soran sahabîye de, “Evet, ulaşır. Onun namına sadaka ver.” (Buhârî, Vasâyâ, 19; Müslim, Zekât, 51) buyurmuşlardır.
https://kurul.diyanet.gov.tr/Cevap-Ara/773/yapilan-bir-ibadetin-sevabi--hayatta-olan-veya-olmus-bir-kimseye-bagislanabilir-mi-?enc=QisAbR4bAkZg1HImMxXRn5PJ8DgFEAoa2xtNuyterRk%3d

3 ) "Onlardan sonra gelenler: "Rabb'imiz! Bizi ve bizden önce iman ile göç etmiş kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde iman edenlere karşı kin bırakma. Rabb'imiz! Kuşkusuz Sen Çok Şefkatli, Rahmeti Kesintisizsin." derler.

وَالَّذِينَ جَاؤُوا مِن بَعْدِهِمْ يَقُولُونَ رَبَّنَا اغْفِرْ لَنَا وَلِإِخْوَانِنَا الَّذِينَ سَبَقُونَا بِالْإِيمَانِ وَلَا تَجْعَلْ فِي قُلُوبِنَا غِلًّا لِّلَّذِينَ آمَنُوا رَبَّنَا إِنَّكَ رَؤُوفٌ رَّحِيمٌ" (Haşr, 59/10).