5 dk.
31 Mayıs 2022
Zinet üzerine-gorsel
Youtube Banner

Zinet üzerine

Soru: Zinet için “fonksiyonel olmayan süs” tanımında bulunuyorsunuz. Bu durumda fonksiyonel olan, yani hayırlı bir amacı ya da hikmeti bulunan süsün zinet olmaması sonucu çıkıyor. Örneğin kibir hadisindeki “ben güzel giyinmeyi severim” diyen sahabenin güzel giyinmeyi sevmesi fonksiyonel olmayan süs ya da zinet tanımına mı girer? Ki aynı hadiste böyle diyen sahabeye "Allah güzeldir güzeli sever." de buyuruluyor.

 

Cevap: Öncelikle söz konusu hadisleri hatırlayalım:

 

Resulullah (sav): “Kalbinde zerre miktar kibir bulunan kimse asla cennete girmeyecektir!” buyurmuştu. Bir adam: “Kişi elbisesinin güzel olmasını, ayakkabısının güzel olmasını sever!” dedi. Aleyhissalatu vesselam da: “Allah-u Teala güzeldir (Cemildir), güzelliği sever! Kibir ise hakkın ibtali, insanların tahkiridir” buyurdular.(1)

 

Bir diğer hadis:

 

Yakışıklı bir adam Resulullah (sav)'a gelerek: “Ben güzelliği seviyorum. Gördüğünüz gibi bana güzellik de verilmiş. Kimsenin beni, ayakkabı bağı bile olsa bu hususta geçmesinden hoşlanmıyorum. Ey Allah'ın Resulü! Bu (haram olan) kibre girer mi?” diye sordu. Aleyhissalatu vesselam: “Hayır!” buyurdular. “Ancak kibr, hakkı ibtal, halkı tahkirdir!”(2)

 

Burada kibir meselesi bir yana, bir başkasının güzellikte kendisini geçmesini istememek hem zinet hem tefahur olarak görülebilir. Sahabe için böyle bir tabir kullanmak dahi hoş değil ancak bazı akıllara böyle bir kuruntu düşebilir. Burada soruyu soran sahabenin özelliği bir çeşit sanatçı ruhlu olması ve estetiğe önem vermesi, elbisesinin güzel olmasına ekstra bir önem göstermesidir. Böyle bir mizaç yapısı ve davranış kişiyi mütekebbir de yapmaz, zinete düşkün birisi de yapmaz. Ancak bununla gösterişi veya insanları ezmeyi düşünmesi kişiyi mütekebbir yapar. O sahabenin de böyle birisi olmadığı Efendimiz’in (sav) de verdiği cevapla zaten anlaşılmaktadır. Yani soruyu soran sahabenin mizacı (benzer mizaçta olanlar için de geçerlidir) ve bu mizacın yansımaları söz konusu süsün veya estetiğin fonksiyonlarından birisidir. Yani burada fonksiyonu olmayan bir süs söz konusu değildir. 

 

Örneğin insanlar arasında “İnsanlar kıyafetleriyle karşılanır, ilmiyle ağırlanır, ahlakıyla uğurlanır.” diye bir söz vardır. Bazı mizaçlara başkalarının saygısızlığı çok ağır gelebilir. Bu kişi özellikle güzel giyinmeye çalışarak başkalarının kendisine olan saygısını artırabilir ki başkalarının böyle durumlarda daha saygılı davrandıkları da bir realitedir. Bu da bir cins fonksiyondur. Sonuçta “fonksiyonel” kavramına girebilecek çok şey vardır. “Allah güzeldir, güzel olanı sever.” hadisinin ifade ettiği durum da bir fonksiyondur. Burada da önemli olan bir süsün fonksiyonsuz olması ya da fonksiyonunun hayırlı bir şey olmamasıdır.

 

Yine bir gün Efendimiz’e (sav) saçı sakalı karmakarışık bir adam gelmişti. Efendimiz ona (eliyle) işaret buyurarak, sanki saçını ıslah etmesini emretmişti. Adam bunu yapıp sonra tekrar geri geldi. Aleyhissalatu vesselam: “Şu hal, sizden birinizin tıpkı bir şeytan gibi başındaki saçlar karmakarışık vaziyette gelmesinden daha hayırlı değil mi?” buyurdular.(3)

 

Ebu Katade (ra) bir gün Efendimiz’e (sav) gelerek “Ey Allah'ın Resulü, benim omuzlarıma kadar dökülen (gür) saçlarım var, tarayıp tanzim edeyim mi?” diye sorar. Efendimiz (sav) de “Evet, ona ikramda bulun.” buyurur. Ebu Katade hazretleri de “ona ikramda bulun” sözü sebebiyle, günde iki sefer bakım yapar ve saçlarını yağlardı.(4)

 

Hz. Aişe (ra) validemizin rivayetinde ise bir kadın, perde gerisinden Resulullah (sav)'a eliyle bir mektup uzattı. Resulullah (sav) elini derhal geri çekip: “Ne bileyim, bu el kadın eli midir, erkek eli midir?” buyurdu. Kadıncağız: “Kadın elidir!” deyince Hz. Peygamber (sav): “Sen kadın olsaydın, tırnaklarının rengini değiştirirdin.” buyurdu. Bununla kına yakmayı kastetmişti.(5)

 

Yine Hz. Aişe (ra) validemizin naklettiğine göre Hint Bintu Utbe, Hz. Peygamber (sav)'e: “Ey Allah'ın Resulü, bana biat ver!” diye talepte bulunmuşta. Kendisine: “Hayır, şu ellerini değiştirmedikçe senden biat almayacağım. Ellerin tıpkı vahşi hayvanların ayağı gibi!” cevabını vermiştir.(6)

 

Son dört rivayette de saç ve el bakımında insanın kötü görünmemesi, “ona ikramda bulun” gibi bir ibareyle kendisine saygısı, kendisine yakışmayacak şekilde görünmemesi gibi fonksiyonları görüyoruz. Hatta Efendimiz’in (sav) bu yönde etrafındaki insanları teşvik etmesi gibi bir durum da söz konusudur. Demek ki süslenmek ya da geniş anlamıyla estetik ve bakım uygulamaları; gerçekten bir ihtiyaca binaen olması, bir açığı kapatması, salt başkasından güzel görünmeyi (ancak onu ezmeden, hakir göstermeden) isteme duygusunun tatmini gibi işlevlere ve hikmetlere sahip olursa yine “Kur’an’ın kötü gördüğü zinet” kavramına dâhil olmayacaktır. Burada önemli olan tesettüre riayet etme, başkalarını tahkir ve aşağılama gibi tavırların estetik ya da kişisel bakım gibi uygulamalara kaynaklık etmemesidir denilebilir. 

 


1 ) Müslim, İman 147; Ebu Davud, Edeb 29, (4091); Tirmizi, Birr 61, (1999)

2 ) Ebu Davud, Libas 29, (4092)

3 ) Muvatta, Şa'ar 7, (2,949)

4 ) Muvatta, Şa'ar 6, (2, 949); Nesai, Zinet 60, (9 183)

5 ) Ebu Davud, Tereccül 4, (4166); Nesai, Zinet 18, (8, 142)

6 ) Ebu Davud, Tereccül 4, (4165)