


Ateistlerin Kitaplarını Okumak İmana Zarar Verir mi?
Bir Müslüman felsefe veya ateizmi anlatan kitapları okuyabilir mi?
Evet, okuyabilir. Ancak bu okumanın imana zarar vermemesi, hatta imanı artırması için bazı şartlar vardır:
- Okunan konunun ön koşulu olan bilgilere sahip olmak.
- Okunan alanın terminolojisini bilmek ve sağlıklı bir mantık/muhakeme yeteneğine sahip olmak.
- Kitapların propaganda amaçlı olabileceğini bilerek tek yönlü okuma yapmamak ve karşıt görüşleri de (cevapları da) okumak.
- Ortaya çıkan yeni soruların cevaplarını bulmak için tembellik etmeden gayret göstermek.
- Kişinin psikolojik olarak sürekli şüphe duyan ve vesveselerini bastıramayan bir yapıda olmaması
Turan Dursun'un iddialarına cevaplar var mı?
Evet, vardır. Turan Dursun'un kitabını okuyarak imanını kaybeden bir kişinin hatası genelde tek taraflı okumak ve o kişiye cevap olarak kaleme alınan eserleri okumamış olmaktır.
İnançsızların eserlerini okursam imanımı kaybeder miyim?
Eğer 5 maddeye (bilgi birikimi, çift taraflı okuma, gayret, sabır ve psikolojik uygunluk) dikkat edilirse iman kaybedilmez, tam aksine iman artar ve kişi başkalarının şüphelerini giderebilecek bir seviyeye gelir. Ancak bu şartlara dikkat edilmezse, özellikle hazırlıksız ve tek yönlü bir okuma yapılırsa, imanın zarar görmesi mümkündür.
İnançsızların veya ateistlerin eserlerini okumak imana doğrudan zarar verir mi?
Hayır, bu tür eserleri okuma eylemi tek başına nötrdür ve imana doğrudan etki etmez. Tıpkı bir ansiklopedi okumak gibi kişiye sadece bilgi kazandırır. Ancak bu durumun bir riske dönüşüp dönüşmemesi, okuyucunun donanımına ve okuma koşullarına bağlıdır.
Hangi durumlarda farklı görüşleri okumak iman için bir risk haline gelebilir?
Okumak, beş durumda risk haline gelebilir: Yetersiz ön bilgi ve muhakeme, propaganda amaçlı ve tek yönlü eserleri eleştirel okuyamama, karşılaşılan soruların kişinin bilgi seviyesini aşması, cevapları bulmak için sabır ve araştırma göstermemek ve okuyucunun psikolojik olarak şüpheye ve vesveseye yatkın bir mizaca sahip olması.
Bir konunun ön bilgilerine sahip olmadan o konuda bir eser okumak neden kişiyi "daha cahil" yapabilir?
Çünkü ön bilgilere sahip olmayan kişi, okuduğu argümanları sağlıklı değerlendiremez. Okuma eylemi kişinin sağlam temellere dayanmayan fikrini pekiştirir ve onu "bilgisiz" konumundan "yanlış veya temelsiz bir kanaate sahip ve bundan emin olan" daha sorunlu bir konuma taşır. Bu durum cehaletin katmerlenmesi anlamına gelir.
Okuduğumuz kitaplar "propaganda ve ikna" amaçlı olabilir mi?
Pek çok kitap tarafsız bilgi vermek yerine yazarın görüşünü benimsetmek amacıyla propaganda ve ikna hedefiyle yazılır. Gerekli donanıma sahip olmayan ve tek yönlü okuma yapan bir okuyucu, bu tür eserleri okurken kolayca kandırılabilir ve imanı zarar görebilir.
Okuduğum bir kitapta aklıma takılan bir sorunun cevabını hemen bulamazsam nasıl bir yol izlemeliyim?
Cevabı hemen bulamayınca paniğe kapılmamak gerekir. İzlenmesi gereken yol, cevabı bulmak için tembellik etmeden gayret göstermek ve sorunun mevcut bilgi seviyesini aşıyor olabileceğini kabul etmektir. Soru bir kenara not edilmeli ve araştırmaya sabırla devam edilmelidir.
Bazı dini veya felsefi soruların cevaplarını bulmak çok uzun sürebilir mi?
Evet, hatta kimi zaman on yıllar alabilir bu süreç. Çünkü derin dini ve felsefi meseleler anlık pratik çözümler yerine uzun soluklu bir düşünme ve araştırma süreci gerektirir. Bu süreçte sakin kalmak, kişiyi tatmin etmeyen bir cevaba sarılmamak ve cevabı bulamadı diye konuyu inkâr etmemek önemlidir. Doğru tavır, kesin yargıya varmadan araştırmaya sabırla devam etmektir.
İnançla ilgili sorgulayıcı okumalar yapması tavsiye edilmeyen kimseler var mıdır?
Sürekli şüphe duyan, vesveselerini kontrol edemeyen ve zihnine söz geçiremeyen mizaçtaki kişilerin bu tür okumalar yapması tavsiye edilmez. Tıpkı eli titreyen birinin cerrah veya yükseklik korkusu olan birinin dağcı olmaması gibi, bu yolculuk bu mizaçtaki kişiler için manevi sağlık açısından riskli olabilir.