İkindiyi Kerahatte Kılmak mı Daha Uygundur Cem Etmek mi?
Soru: Bir namazın kerahette kılınması mı daha uygundur yoksa cem edilmesi mi? İkindi namazı için soruyorum. Öğrenciyim ve uzun saatlerim sınavda geçiyor.
Cevap: İkindi namazının farzını o an için sıkışık bir durumda olup kendi zamanında rahatlıkla kılmak mümkün değilse, öğle namazı ile cem etmektense kerahette kılmak, hatta son beş dakikada dahi olsa kılmak daha iyidir. Çünkü sonuç olarak kendi zamanında kılınmış olacaktır.
Namazlar öncelikle kendi vakitlerinde kılınmalıdır. İkindi namazının vakti de ancak güneşin batmasıyla biter. Efendimiz (sas) “Kim güneş doğmadan önce sabah namazının bir rekâtına yetişirse sabah namazını yetişmiş olur. Kim güneş batmadan önce ikindi namazından bir rekâta yetişirse ikindi namazına yetişmiş olur.”1 buyurmuştur.
Geleneksel fıkıh literatürümüzde namazla ilgili üç terim vardır. Bu terimler; eda, iade ve kaza terimleridir. Eda; her vakit namazın kendi vaktinde kılınmasıdır. Yani bir namaz kendine ait vakitte kılındığında eda edilmiş olur. Namazın bozulması dışında bir eksiklik nedeniyle bir namaz bir vakitte ikinci kez kılınırsa o namaz iade edilmiş olur. Kaza; bir namazın vakti çıktıktan sonra kılınmasıdır.
Bu bağlamda, bir namazın bir kısmına veya bir rekatına vakti içinde yetişen kimsenin bu namazının eda sayılıp sayılmayacağı konusunda mezhep alimleri arasında görüş farklılıkları olmuştur.
Hanefiler ve Hanbeliler bu konuda, vakti içinde bir namazın iftitah tekbirine yetişen kimsenin bu namazını eda etmiş sayılacağını söylerler. Bir insan örneğin ikindi namazının vaktinin çıkmasına bir dakika kala iftitah tekbiri alıp namaza başlamış ve vakit çıkana kadar ancak bir rekât kılabilmiştir. O kişi akşam namazı vakti girince kılmakta olduğu ikindi namazını bozmamalı, tamamlamalıdır. Bu durumda o kişi ikindi namazını kılmış sayılacaktır.
Maliki ve Şafiiler ise namazın eda edilmiş sayılması için iftitah tekbirine yetişmeyi yeterli bulmamışlar, en azından ilk rekât ve iki secdenin vakit içinde kılınmasını namazın eda edilmiş sayılması için gerekli görmüşlerdir.2
Ayrıca sabah ve cuma namazları dışındaki namazları eda ederken o namazın vaktinin çıkmasının namazı bozmayacağı konusunda fıkıh alimleri görüş birliği içindedirler. Dolayısıyla ikindi namazını kılarken akşam vaktinin girmesi ikindi namazını bozan bir husus değildir. Buradaki temel şart İkindi namazı için tekbir almış ve namaza başlamış olmaktır.
Diğer yandan, soru sahibi eğer Hanefi ise zaten Hanefiler’de Hac dışında namazları cem etmek caiz değildir. Diğer mezhepler ise yağmur gibi hava şartları, yolculuk ve hastalık gibi bazı durumlarda namazları cem etmeyi meşru görmüşlerdir. Elbette önemli mazeretlerin olduğu şartlarda Hanefi mezhebine mensup birisi de diğer mezhepleri taklit edebilir ve öğle ile ikindiyi yahut akşam ile yatsıyı cem edebilir. Bir namazın sınav saatiyle çakışması ve sınav süresinin namazın kılınabilecek vaktinden daha uzun olması gibi durumlarda da cem yapılabilir. Ancak sınavdan çıktıktan sonra vaktin az kalması, hızlı veya seri bir şekilde kılmak zorunda kalınacağı için namazın hakkının verilemeyeceği düşüncesi gibi nedenler öğle ve ikindi namazlarını cem etmede geçerli bir mazeret sayılmamalıdır. Bu gibi düşünceler genellikle subjektif duygu ve düşüncelerden kaynaklanır. Somut ve reel bir mazeret de sayılmamalıdır. Çünkü cem ruhsatının suiistimal edilmesine kapı açmak gibi bir sakınca söz konusu olabilir. Dolayısıyla sınavdan çıktıktan sonra birkaç dakika bile kalmış olsa yahut abdest almaya ve ikindinin farzını kılmaya yetecek kadar bir vakit var ise kerahet vakti de olsa ikindi namazı kendi vaktinde kılınmalıdır.
1 ) Buhari, Mevakitü’s-salat, 28; Müslim, Mesacid, 163
2 ) Vehbe Zuhayli, İslam Fıkhı Ansiklopedisi, c. 1, s. 400