5 dk.
25 Şubat 2022
Ölümü Dilemek-gorsel
Youtube Banner

Ölümü Dilemek

Soru: Ölümü dilemek, ölmek için dua etmek caiz midir?

Cevap: Hayır. 

 

Bir insanın çektiği sıkıntı ve dertler yüzünden, ölmeyi dilemesi veya ölmek için dua etmesi kesinlikle haramdır. Fakat ölümünün şekli ve biçimiyle ilgili edeceği dualar bu yasağa girmez. 

 

Açıklayalım:


Ölüm istenecek bir şey midir?


Zaten duygusal-zihinsel-fiziksel olarak aktif olabilen bir insanın bunu istemesi düşünülemez. O yüzden böyle bir düşünce sadece şeytanın fısıltısı, nefsin yani insanın içindeki kötü benliklerin bazılarının sayıklaması olabilir. Hiç kimse, bir şekilde içine düştüğü karanlık his ve fikirlerin, büyük neticeleri etkilemesine izin vermemelidir.


Bir insanın elindeki en büyük nimet var olmak; bunun en büyük tezahürü de hayatta olmaktır. Ölmeyi istemek, bu büyük nimetin kıymetine karşı körlük ve bu nimeti Verene karşı nankörlüktür. Hem elindeki nimet ve imkanlara yönelik gaflet hem de bize yüklenmiş hayat emanetine karşı ihanettir. Bununla birlikte, ölüp hesap vermeyi hafife alıp kolay bir şey sanma cehaleti veya ölümü sadece ebedi bir uyku sanma dalaletidir.



Ölümü istemeyi yasaklayan hadisler:


1. “Hiçbiriniz ölmeyi istemesin. Zira ölmeyi isteyen kimse eğer iyi biriyse, belki daha çok hayır ve iyilik yapar. Şayet kötü biriyse, olabilir ki, tövbe edip Allah’ın rızasını kazanmaya çalışır.” (1)


2. “Hiçbiriniz ölmeyi istemesin. Ölüm kendiliğinden gelmeden önce de öleyim diye dua etmesin. İnsan ölünce hiçbir iyilik yapamaz. Mü’minin hayatta kalması iyiliklerini çoğaltır. (2)

3. Hasta ziyareti için Habbab b. Eret’in yanına varmıştık. Karnının yedi yerine dağlama yaptırmıştı. Bize şöyle dedi: "Peygamber (aleyhisselatu vesselam)‘ın ashabından benim uğradığım belaya bir başkasının uğradığını sanmıyorum. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında bir dirhem parayı bulamıyordum. Şimdi ise evimin bir köşesinde kırk bin dirhem para vardır. Eğer Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ölümü temenni etmeyi bize yasaklamasaydı, ölmek için dua ederdim." (3)



Peki ölümü istemeye sevk eden depresyonu aşamazsak ne yapmamız gerekir, biraz da bundan bahsedelim:


İnsan eğer bu hadislere ve tefekküre rağmen ölüm arzusunu yenemeyecek bir duygusal durumda ise; Efendimiz bu duruma da şefkat ve anlayış göstermiş ve bir dua öğretmiştir:


“Başa gelen bir sıkıntı sebebiyle hiçbiriniz ölmeyi istemesin. Eğer ölümü istemek zorunda kalırsa da şöyle desin:
اللَّهُمَّ أَحْيِني ما كانَتِ الحَياةُ خَيْراً لي ، وتَوَفَّني إِذا كانَتِ الوفاةُ خَيراً لي
Allahım! Yaşamak benim için hayırlı olduğu sürece beni hayatta tut. Ölmek benim için daha hayırlı olduğu zaman canımı al!” (4)

Bu dua psikolojik etkileri itibariyle harika bir duadır. Zira laf dinlemeyecek kadar bunalımda olan bir insanın bile kabullenebileceği bir duadır. Çünkü “ölüm benim için hayırlı ise” şartını taşısa da “beni vefat ettir” cümlesine de sahiptir. Yani bir açıdan o insan ölümü istemiş olmaktadır. Ama aynı zamanda bu dua, o negatif duygulara kilitlenmiş kişiye, yaşamasının daha hayırlı olabileceği ihtimali öğretmektedir.


Evet, hayatından şikayet duygusuna boğulmuş kişiye “yaşamak daha iyi bir şey” mefhumunu anlatamazsınız, ama pekala “belki de yaşamamda bir hayır vardır” ihtimalini benimsetebilirsiniz.


Ve Allah'a inanıp Efendimiz'i tasdik eden birisi, bu sahih hadisteki duayı edip de, hemen ölmezse; “Demek ki, en azından bugün için, yaşamam daha hayırlıymış” diye düşünecek ve bu düşünce de onu daha verimli ve pozitif bir yaşama taşıyacak ilk adım olacaktır.



Ölümü dilemeye benzeyen ama caiz olan istekler:


Bazı duaların içinde ölüm isteğine benzer şeyler geçer ama bunlar;


1. Aslında her halükarda  mutlaka gerçekleşecek olan ölümün vasfına aittir,


2. Arapça-Türkçe arasındaki ifade ediş farklarına bağlı tercüme eksiğidir,


3. Kişi ölüm anında olduğu vakit, artık etmenin caiz olduğu dualardır.


Örnekleyelim:


Ölüm vasfı:

* “Allahım, ben şehit olayım” gibi bir dua caizdir ve ölümü temenni değil, öleceği zaman şehit olma arzusudur.


* Hz. Yusuf’un “… Benim canımı Müslüman olarak al ve beni sâlihlere dâhil eyle.” duası, hangi şartta Allah'a kavuşmak istendiğine dair caiz ve güzel bir duadır. (5)

İfade farkı:


* Efendimiz'in(sallallahu aleyhi vesellem) bir duasında geçen “Kullarını büyük bir fitne ile imtihan etmeyi murat buyurduğunda, beni fitneye bulaşmamış olarak öldür” duasında ölüm temenni ediliyor değildir; fitneye bulaşmamak murat ediliyordur. Doğru tercümesi “Ben ölünceye kadar beni fitneye bulaştırma” şeklindedir; zira maksat budur.


* Hz. Ömer’in hilafet vazifesini ifa ederken, iyice yaşlandığı bir zaman yaptığı “Ey Rabbim, yaşım ilerledi, kuvvetim zayıfladı, yönetimimdeki insanların sayısı arttı.(6) Artık fazla zarara düşmeden, ölçümü kaçırmadan beni yanına al.” duası da ölmek için yapılan bir münacat değil; halife olarak bir hata veya zulme bulaşmama yalvarışıdır. Yani bu dua “Allahım, ben ölünceye kadar bana bu vazifede yanlış yaptırma” olarak okunmalıdır.


Ölüm anında:


* Efendimiz'in vefat edeceğini anladığı vakit ettiği “Allah'ım beni yanına al; Refik-i Ala’yı istiyorum” duası bu konuda bir örnektir.


* Benzer şekilde sahabeden, ölüm sekeratı içinde “Allah'ım, beni kolaylık içinde öldür” gibi dualar nakledilmiştir.


* Bu çerçevede mesela doktorların tedavisi için ümit göremediği bir hasta da “Allah'ım, madem şifa yok; beni bu halde süründürme” diye dua etse caiz olur. Gerçi bu duayı bile “Allah'ım senden iki şifadan birini istiyorum: Ya beni bu hastalıktan kurtar veya afiyetle bir an önce cennetine al” dese daha güzel bir dua olur.
 



(1)  Buhârî, Temennî 6; Müslim, Zikir 10. Benzer manada: Neşâî, Cenâiz 1; İbni Mâce, Zuhd  31
(2)  Müslim, Zikir 13.
(3)  Buhari 7/10, 8/130; Müslim, Zikr H.12; Tirmizi, Cenaiz H.970
(4)  Buhârî, Merdâ 19, Daavât 30; Müslim, Zikir 10. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz 9; Neşâî, Cenâiz 1,2; İbni Mâce, Zuhd 31
(5) (Yusuf, 12/101)

(6) Muvatta’, Hudûd, 10; Hâkim, III, 98/4513