Hadisleri Ayıklamak (Bilinçli İncelemek) | Hadisler Güvenilir midir ve Hadisler Dinde Temel Kaynak mıdır? | 2. Kısım
Not: Bu yazı “Hadisler Dinde Güvenilir midir ve Dinde Temel Kaynak mıdır?” başlıklı yazı dizisinin ikinci yazısıdır. Serinin ilk yazısına bu link üzerinden erişebilirsiniz.
Hadisleri Ayıklamak (Bilinçli İncelemek)
Hadislerle ilgili herhangi bir insanı rahatsız edebilecek kadar yanlış, eksik, hatalı durumlar vardır. Bu nedenle hadislerin ayıklanması, yani bilinçli bir incelemeden geçmesi gerekmektedir.
Hadislerin ayıklanmasının gerektiğini ifade etmek insanlara tuhaf gelebilir. Oysa insanlar internetten alışveriş yaptıkları bir sitenin güvenirliğini kontrol ederler. Güncel bir örnek olarak, yurtdışında yer alan bir internet sitesi üzerinden matkap alışverişi yapıp ürünü ucuza aldığını düşünen birisine matkap yerine matkap stickerı gönderildiği bilinmektedir. Dolayısıyla internet üzerinden belli bir para karşılığında hizmet sunacağını veya ürün satacağını iddia eden kişi ve kurumlara karşı insanlar genellikle dikkatli ve titiz davranırlar. Yani hem alacakları ürünü hem de satıcıyı bilinçli bir şekilde incelerler.
Benzer şekilde, hastalanan bir insan herhangi bir eczaneye girdiğinde o eczanedeki ilaçların ancak yüzde bir veya ikisinin kendisine faydalı olacaktır. Geri kalan ilaçların çok azı fayda veya zarar vermezken, pek çoğu o kişiye zararlıdır. Dolayısıyla aklı başında hiçbir hasta rastgele bir eczaneye girip “İlaçlar hastaları iyileştirir.” diyerek rastgele bir ilaç kullanmaz. Hatta bazı ilaçlar için heyet raporu gibi özel belgeler gerekir. Dolayısıyla, ilaç kullanırken de bir ayıklama yapılması gerekir.
Yine, dünya üzerinde yetişen ve bizim ulaşabileceğimiz bitkilerin büyük çoğunluğu yenmez. Bunlar az veya çok zehirlidir yahut zararlıdır. Bazı bitkiler de zararsızdır ancak besleyici de değillerdir. Besleyici ve doyurucu olan bitkilerin sayısı çok azdır. Bu bitkiler de insanlık tarihi boyunca çeşitli tecrübelerden ve bilinçli incelemelerden geçirilerek halen kullanılmaktadır.
Yine, internette karşılaşılan her bilginin doğru olduğunu zanneden bir insanın dolandırıcıların yahut bilgi manipülatörlerinin eline düşmesi kaçınılmazdır. Dolayısıyla karşılaştığımız bilgilerin de bilinçli bir şekilde incelenmesi ve öyle kabul yahut reddedilmesi gerekir.
Bütün bu örneklerle anlatmak istediğimiz şudur: Elimizde var olan hadislerin ayıklanmasının bir ihtiyaç olması hadislerin kendisi için değil biz insanlar içindir. Tıpkı var olan bitkilerin bir kısmının faydalı, bazılarının zararlı hatta öldürücü olması gibidir.
Tedavi edici olması için belli bir düzene göre hazırlanan ve prospektüsle insanlara verilen ilaçların büyük çoğunluğunun herhangi bir insan için zararlı olması gibi, insan sözlerinin de faydalısına ve doğrusuna ancak bilinçli bir seçim ile ulaşılabilir.
Bu durum sadece hadisler için geçerli bir mesele de değildir. Örneğin, insanların bilimsel olduğunu iddia ettiği yahut gerçekten bilimsel konular olarak konuştuğu hususların da büyük çoğunluğu ayıklama gerektirir.
Bir adım daha ileri gidelim: İnsanların “Allah böyle buyuruyor.” deyip bir ayetten kendilerine göre anlam çıkararak söyledikleri şeylerin de pek çoğu eksik ve hatalıdır. Bunu söylerken elbette ayetlerde eksiklik ve hata olduğunu kastetmiyoruz. Ancak insanların o ayetlerden kendi anlayıp izah ettikleri meselelerde ciddi hatalar ve eksiklikler bulunabilir.
Bu noktada bir örnek verelim. Hariciler “Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler, kâfirlerin ta kendileridir.”1 ayetini referans alarak Hazreti Ali (ra) ve Amr ibn As’ın (ra) kafir olduğuna hükmetmişlerdi. Onlara karşı savaşmayı farz görüp ellerine kılıç alarak Hazreti Ali’ye karşı savaşmaya koşmuşlardı. Bu insanlar bu manayı Kur’an’dan çıkardı. Fakat bunun Kur’an’da anlatılanla, Allah Teala’nın o ayette kastettiği şeyle hiçbir ilgisi yoktu.
Evet, bize ulaşan bilgileri, rivayetleri ve insanların yorumlarını hata ve doğruluk açısından ayıklamamız bir zorunluluktur. Bu zorunluluk, insanların insan olmasından, beşeriyetinden kaynaklanan bir olgudur. Bir insan yeterli anlayış düzeyine sahip olamayabilir, yeterince ilim sahibi olamayabilir, kötü niyetli olabilir, çeşitli zaaflarının esiri olmuş olabilir ve bunların farkında dahi olmayabilir. Dolayısıyla bize Kur’an’a dair ulaşan sözlerin ve yapılan anlatımların da ayıklanması gerekir. Bu ayıklama mevzusu sadece hadis için değil, Kur’an için de geçerlidir.
Bir başka örnek daha verelim. Mesela Osmanlı tarihi okuyorsunuz, o alanda bilgi sahibi olmak istiyorsunuz. Aynı konuya dair piyasadaki farklı kitaplarda çok farklı bakış açıları görecek, aynı hadiselerin bambaşka şekillerde anlatıldığına şahit olacaksınız. Bir hatırata bakıldığında, yaşanmış olumsuz bir olayın sorumlusunun başka bir kişi gösterildiğini; başka bir hatırata baktığınızda bambaşka bir kişi gösterildiğini göreceksiniz. Tarih okurken de profesörden veya araştırmacıdan, gençten veya yaşlıdan, eskiden veya yeniden okuyacağınız bilgilerin büyük çoğunluğunun üzerini silmeniz gerekecektir. Bir ayıklama yapmadan, her okuduğunuz bilginin doğru olduğunu varsayarak ilerlemek gibi bir şansınız yoktur.
Tekrar vurgulayalım: Hadislerin ve hadis olduğu iddia eden rivayetlerin, hadisle aktarılan bilgilerin ayıklanma ihtiyacı hadisin kendisinden kaynaklanmaz. İnsanların yaptığı her şey böyledir.
Özellikle de ortalama insanların ortalama durumlardaki hadis, Kur’an ve din hakkındaki yorumlarını çok fazla kale almamamız gerekir. Bu tür yorumlara gazetelerin sağlık, astroloji veya magazin sayfalarında yer alan haberler gibi muamele etmemiz daha mantıklı olacaktır. Gazetelerin ilgili sayfalarında bazen kahvenin zararları bazen de faydaları anlatılır. Bazı hastalıklar için pratik öneriler sunulur. Ancak bunlara bilimsel bilgi muamelesi yapılamaz. Benzer şekilde Kur’an, hadis yahut din hakkında iddialı yorumlarda bulunanlar bu konuda eğitimli olmayabilirler, eğitimli olsalar da bazı zaaflarının yahut ideolojilerinin kurbanı olabilirler. Bilgileri çok olsa da zeka ve değerlendirme yetenekleri aynı oranda olmayabilir.
O hâlde hadisleri ayıklama meselesinde kişisel olarak ne yapılabileceği üzerinde durulmalıdır. Çünkü bir konuda bilgiyle veya önündeki farklı seçeneklerle uğraşan herkesin her zaman bir ayıklama yapması gerekmektedir. Bu dünya öyle bir dünyadır. Hayatımızın neredeyse her alanında ayıklamalar yaparız ancak bunlar sürekli ve mekanik bir şekilde işlediği için bunun farkında olmayabiliriz. Eve alacağımız bir ampul konusunda da çocuğumuzu göndereceğimiz okula dair de sevdiklerimize alacağımız hediyeyle ilgili de mutlaka araştırmalar yapar, alternatifleri gözetir, bilinçli bir ayıklama sürecine girer ve öyle tercihte bulunuruz.
Hadisler konusunda da en azından gündelik hayattaki ayıklama ve dikkat bilincine sahip olmak zorundayız. Bunun için de elbette hadisler konusunda yeteri kadar ön bilgimiz olması gerekir. Hadis konusuna ilgi duyanların en azından ikişer tane hadis usulü, hadis edebiyatı veya hadis tarihi gibi kitapları okumaları çok önemlidir. En azından kavramsal bir bilgiye sahip olmak adına giriş seviyesinde de olsa birikimli olmamız gerekir.2
Gelecek yazıda hadislerden hüküm çıkarmak konusu ile devam edeceğiz.
1 Maide, 44
2 Bu konuda giriş seviyesinin biraz üstünde bilgi edinmek için şu makalelerimize göz atabilirsiniz:
https://kurantime.com/hadisleri-dogru-anlamak-ve-yorumlamak-tek-parca
https://kurantime.com/hadis-101-hadisleri-anlama-rehberi
https://kurantime.com/literal-hadis-okumalari
https://kurantime.com/hadis-ilminde-yalan-ve-hic-yalan-soylemeyenler